Son yıllarda yapılan araştırmalardan birinde bulunan sonuçlara göre her 3 kadından biri bir yıl içinde diyete başlıyor. Ama ne yazık ki bu diyetlerin ömrü kısa sürüyor. İlk bir hafta içinde diyette delinmeler başlarken genelde ilk 20 gün içinde de diyetler bırakılıyor. Herkesin kendine göre diyete başlamama ya da bırakma bahaneleri var. Bu bahaneler içinde en sık duyduklarımızdan biri de eğer çalışıyorsanız uzun ve hareketsiz çalışma saatleri yok eğer çalışmıyor evde iseniz yine uzun saatler süren boş zamanlar. Yani diyeti başlamamak ya da bırakmak için her zaman bir bahane var.
Bugün “Uzun saatler hareketsiz masa başında çalışıyorum, bu yüzden ofiste diyet yapamıyorum.” diyenlere birkaç ipucu vermeye çalışacağız.
Diyetlerin bu kadar kısa ömürlü olmasının önemli bir nedeni de diyetin bir reçete gibi görülüp hedefe ulaşıldığında bırakılması ve hızlıca eski alışkanlıklara dönülmesidir. Önce sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenme ve egzersizi hayatımızın bir parçası yapmamız gerektiği hususunu kabul etmeliyiz.
Diyet yaparken ofiste geçirilen saatlere göre beslenme ve egzersiz programımızı organize etmemiz mümkündür.
Ofiste Diyetimize Nasıl Sadık Kalabiliriz?
Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazlarından biri olan su tüketiminin ofiste geçirilen saatler içinde aksatılmamasıdır. Su içmeye uyanır uyanmaz başlayın. Güne bir bardak ılık su ile başlamak vücuda gece boyu kaybettiği su miktarını yerine koyma şansı verir. Gün içinde stresli ortamlar, uzayan toplantılar belki öğün saatlerinizi aksatabilir ama su içmenize engel değildir. Bu nedenle mutlaka ofiste geçirilen saatler içinde yeterli miktarda su tükettiğinizden emin olun. Su içmeyi hatırlamak için işyerinde masanızın üzerine koyacağınız bir şişe su hatırlatıcı görevi görecektir. Çünkü bir çok insan gün içinde eğer elinin altında su yoksa içmeyi unutur. Su içmeyi daha cazip hale getirmek için piyasada çok farklı şekil ve renkte su şişeleri bulmanız mümkündür. İçme suyunuzun içine atacağınız birkaç dilim taze kesilmiş limon ya da birkaç dal maydanoz su içince kendinizi daha taze hissetmenizi sağlar.
Suyu düzenli tüketirken bir taraftan da kafein içeren içeceklerden mümkün olduğunca uzak durun. Bu içecekler yerine yeşil çay içme alışkanlığı edinmeye çalışın.
Ofiste diyettin en çok aksama sebebi olarak gösterilen hareketsiz yaşamda aslında küçük dokunuşlarla dengelenebilir.
İlk ve en temel kural gün içinde ofiste ayağa kalkmak için fırsat yaratın. Suyunuzu, kahvenizi, çayınızı mümkünse kendiniz gidip alın. Uzun süre ayağa kalkamadığınızı fark ettiğinizde ofisteki en uzak noktaya kadar yürüyüp geri gelin.
Uzun telefon görüşmeleri yapıyorsanız kulaklık kullanın ve yürürken bu görüşmeleri yapın. Böylece farkına varmadan çok sayıda adım atmış olursunuz.
Ofis arkadaşlarınızı sağlıklı beslenme ve egzersiz için motive edin. Eğer uzun saatler birlikte vakit geçirdiğiniz kişilerle birlikte diyet yapabilirseniz hem birbirinizi motive edebilirsiniz hem de onların sizin uyumunuzu kırmanıza engel olursunuz.
Abur cubur alışkanlığınız varsa ofisteki masanız ya da dolabınızda bunları bulundurmayın. Eğer hemen kaldıramıyorsanız gözünüzün önüne ve kolay ulaşabileceğiniz yerlere koymayın. Sağlıksız abur cuburlar yerine taze meyve ya da kuruyemiş bulundurun.
Peki ofiste ne yemeliyiz ki hem sağlıklı beslenelim hem diyetimize sadık kalalım hem de gereken enerjiyi alalım. Eğer ofis ortamında sağlıklı diyete ulaşma olanağımız yoksa öğünümüzü yanımızda taşımamız çözüm olabilir. Üstelik yemeğimizi kendimiz hazırlayacağımız için kullanılacak malzeme ve temizlik ile ilgili kaygımız da olmaz. Haşlanmış tavuk ve yeşillikle hazırlanmış tavuklu bir salata, kepek ekmeği, avokado ve belki de bir iki parça turpla hazırlayacağınız bir sandviç, yoğurt, kuru meyveler ve yulafla hazırlayacağınız bir tabak hem hazırlaması kolay hem maliyeti düşük öğünler sunabilir sizlere. Bu öğünleri kendi damak tadınıza göre çeşitlendirmeniz mümkündür. Eğer hiç vaktim yok ve maliyeti karşılayabilirim diyorsanız ofisinize kadar sağlıklı diyet öğünleri getiren firmalarla çalışmanız da mümkün. Son yıllarda bu tarz hizmet veren firma sayısı oldukça arttı.
Ofis ortamındaki işleri bahane ederek en sık yapılan hatalardan biri de öğün saatlerinin düzensiz olmasıdır. Öğün atlamak diyete uyumunuzu zorlaştırır. Bu nedenle iş programınızı mutlaka öğün saatlerinizi dikkate alarak planlayın.
Diyet öğünlerinizi hazırlarken sağlıklı pişirme teknikleri kullanın. Haşlama, buğulama, ızgara tercih edilmelidir. Öğünlere eklenecek baharatlarla hem metabolizma hızlandırılabilir hem de lezzet artırılabilir.
Besinleri tüketirken genel alışkanlık olarak acele etmeden iyice çiğneme alışkanlığı kazanılmalıdır. Böylece besinlerin glisemik endeksi azalır. Ofiste yemek yerken sadece yemeğinize odaklanırsanız yemeğin farkına varabilir, açlık hissini bastırabilirsiniz.
Her ne kadar gün içinde ofiste çok yoğun çalışsanız da öğlen aralarınızda açık havada yürüyüş yapmaya özen gösterin. Yürüyüşün yanı sıra masanızda otururken yapabileceğiniz basit egzersizlerle hem uzun süre oturmanın getireceği kas ve eklem sorunlarını önlemiş hem de kalori yakmış olursunuz. Uygulaması oldukça basit olan omuz, boyun egzersizleri oldukça faydalı olacaktır. Ofiste bulabileceğiniz malzemeler örneğin bir su şişesi ile bile kuvvet egzersizi yapmanız mümkündür.