Özge Uçucu İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde aldığı diyetisyenlik eğitiminin ardından gastronomi yan dalı yapan Özge Uçucu, yüksek lisansını sporcu beslenmesi üzerine yaptı. Özge Uçucu’nun uzmanlık dalları arasında sporcu beslenmesi, psikodiyet, hastalıklarda beslenme, antiaging beslenme, zayıflama ve bölgesel incelme, kilo alma, hastalıklarda beslenme, gebelik ve emziklilik dönemi beslenme, geriatrik beslenme yer almaktadır. Özge Uçucu kendi kliniği dışında, Etiler ve Bahçeşehir’de anlaşmalı olarak başka kurumlara da destek vermektedir.

Eylül Ayı Balıkları

3 Dakika

Balıkçıların sabırla beklediği av yasağının kalktığı tarih geldi. 1 Eylül itibarı ile artık tekneler limanlardan denizlere balık avlamak için ‘vira bismillah’ diyerek açılırlar. Peki yasağın kalktığı bu ay hangi balıkların mevsimidir.

Sardalya

Yaz aylarında da balık severlerin kurtarıcısı olan sardalya balığı, Eylül ayında da oldukça lezzetli olarak tüketilebilecek balıklar arasında yer alır. Ülkemizdeki denizlerde bolca yakalanabilen bu balık çok farklı tekniklerle pişirilebilir. Izgara, pilaki, kağıt kebabı ya da buğulama olarak pişirilerek sofralarda yer bulabilir. Sardalya balığı ortalama 15 santimetre civarında oldukça lezzetlidir. Balık büyüdükçe lezzeti de azalır. Sardalya balığı oldukça önemli bir omega 3 kaynağıdır. Aynı zamanda protein içeriği de oldukça yüksektir. Kalsiyum, selenyum, bakır, demir gibi mineraller ve B, D vitaminleri açısından oldukça zengin olan sardalya balığı uzun süre tokluk hissi verir. Benzersiz vitamin, mineral ve antioksidan içeriği ile bağışıklık ve kalp damar sistemine dost bir balıktır.

Tekir

Barbunya balığı ile karışan kırmızı pembe benekli balık olarak ta bilinen tekir balığı Eylül ayında zevkle tüketilebilecek bir balıktır. Tekir balığı bir dip balığıdır. Genellikle kızartılarak ya da buğulama yapılarak tüketilir. Tekir balığının küçükleri “Mıcır” büyükleri ise “Çuka” olarak adlandırılır. Tekir balığı omega 3 gibi yağ asitlerinden oldukça zengindir. Bu nedenle bağışıklık ve kalp damar sitemine destek olan bir balıktır. Kalsiyum içeriği ile de kemik gelişimine önemli katkı sağlar.

Lüfer

Boğazın efendisi olarak adlandırılan lüfer balığı bu ismi daha çok İstanbul Boğazı etrafında yakalanması nedeni ile almıştır. Oldukça lezzetli olan balık genellikle ekonomik olarak oldukça değerlidir. Oldukça keskin olan dişleri ile denizdeki diğer balıkların o geldiğinde bölgeden ayrılmak zorunda kaldığı söylenen oldukça yırtıcı bir balıktır. Lüfer balığı, farklı boylarda farklı isimler alan bir balıktır. 8-10 santimetre arası yaprak, 10-20 santimetre arası çinekop, 20-25 santimetre arası sarıkanat, 25-35 santimetre arası lüfer ve 35 santimetreden daha büyük olanları kofana, daha da iri olanları ise sırtıkara olarak isimlendirilir.

Lüfer balığı pullu ve beyaz etli bir balıktır. Yanlış avlanma nedeni ile balık yeterince büyüyemeden avlanmakta bu da lüfer balığının giderek daha zor bulunan bir balık olmasına neden olmaktadır.

Lüfer balığı içeriğindeki protein, omega 3 vitamin ve mineral içeriği ile sağlık için önemli bir balıktır. Bu nedenle düzenli tüketimi önerilen balıklar arasında yer alır.

Çipura

Evet çipura balığı denilince akla çiftliklerde yetişen balıklar gelse de aslında Eylül ayında doğal çipuralar oldukça lezzetlidir. Ne yazık ki bilinçsiz avlanma nedeni doğal çipuraları bulmak giderek zorlaşmaktadır. Çiftliklerde yetişen balıklar doğal çipuralara göre daha fazla büyüyebilseler de ne yazık ki lezzetleri doğal olanlar kadar iyi değildir. Beyaz lezzetli eti ve kılçığının az olması balığın tercih edilmesini sağlar. Izgara, fırın, buğulama ya da çorba yapılarak tüketilebilen çipura balığının küçükleri lidaki, ısparaz olarak adlandırılır. Ülkemizde özellikle Ege Denizi’nde tutulan çipura balıkları Eylül ayında zevkle yenilebilir. Çipura balığı, içeriğindeki vitamin, mineral, antioksidanlar, protein ve omega 3 ile tüm balıklar gibi sağlığa dost bir balıktır.

 

Palamut

Eylül ayı itibarı ile biten av yasağının sonucunda balıkçıların ağlarına bolca palamut balığı takılmaya başlar. Mevsiminde fiyatının da oldukça uygun olması sayesinde bolca tüketilebilir. Buğulama, pilaki, fırında ya da tavada pişirilerek yenebilir. Bol çıktığı dönemlerde daha sonra tüketmek için palamut balığı konserve ya da lakerda yapılarak saklanır. Palamut balığı yüksek protein, omega 3, A, B ve D vitamini ile fosfor, potasyum, sülfür açısından oldukça zengindir. Palamut balığı bu içeriği ile sinir sistemine, kas, iskelet sistemi, bağışıklık ve kalp damar sistemine destektir. Bu nedenle düzenli olarak tüketilmesi önerilir. Bugün sizinle hem lezzetli hem pratik kağıtta palamut tarifimizi paylaşıyoruz. Daha fazlası için tıklayın!

Kağıtta Palamut

Oldukça sağlıklı ve lezzetli bir ana öğün olan kağıtta palamut yaklaşık bir saatte sofranızda yerini alabilir.
Toplam Süre 1 saat
Kategori Ana Yemek
Porsiyon 2

Malzemeler
  

  • 2 adet palamut
  • 2 adet orta boy domates
  • 2 adet orta boy kuru soğan
  • Yarım demek maydanoz
  • 1 adet limon
  • 2-3 diş sarımsak
  • 2-3 adet defne yaprağı
  • tuz, karabiber
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı

Talimatlar
 

  • Temizlenmiş ve suyu süzülmüş balıkların filetosunu çıkarın.
  • Tezgaha serdiğiniz yağlı kağıt üzerine fırça yardımı ile zeytinyağı sürün.
  • Yuvarlak dilimler halinde kestiğiniz soğanları yağlı kağıdın üzerine dizin.
  • Soğanların üzerine balıkları yerleştirin.
  • Balıkların üzerine arzu ettiğiniz miktarda tuz ve karabiber dökün.
  • İnce kıyılmış maydanozu, yuvarlak dilim halinde kestiğiniz domatesleri, limonları, ortadan ikiye bölünmüş sarımsak dilimleri ve defne yapraklarını ekleyin.
  • Kalan zeytinyağını balıkların üzerinde gezdirin.
  • Tüm malzemeleri yerleştirdiğiniz kağıdı kenarlarından sıkıca kapatın.
  • Balıklar kendi suyunda pişeceği için suyun kağıdın içinden sızmaması için kapatma işlemini dikkatli yapın.
  • Önceden 180-190 derecede ısıttığınız fırında yaklaşık yarım saat, 40 dakika kadar pişirin.
  • Bol yeşillik içeren bir mevsim salatası ile pişen balıklarınızı servis yapabilirsiniz.

Özge Uçucu İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde aldığı diyetisyenlik eğitiminin ardından gastronomi yan dalı yapan Özge Uçucu, yüksek lisansını sporcu beslenmesi üzerine yaptı. Özge Uçucu’nun uzmanlık dalları arasında sporcu beslenmesi, psikodiyet, hastalıklarda beslenme, antiaging beslenme, zayıflama ve bölgesel incelme, kilo alma, hastalıklarda beslenme, gebelik ve emziklilik dönemi beslenme, geriatrik beslenme yer almaktadır. Özge Uçucu kendi kliniği dışında, Etiler ve Bahçeşehir’de anlaşmalı olarak başka kurumlara da destek vermektedir.
Albatros Bilişim Kooperatifi tarafından yapılmıştır. @2020 Albatros Bilişim Kooperatifi tarafından yapılmıştır.