12 ay içinde baharı müjdeleyen ay Nisan ayıdır. Havaların artık ısındığı, çiçeklerin açmaya başladığı tüm doğanın yeni bir başlangıca hazır olduğu Nisan ayında hangi sebze ve meyveleri tüketebiliriz bir bakalım. Doğanın yeniden uyanmaya başlaması ile birlikte bu ayda bol miktarda vitamin değeri yüksek ama kalorisi düşük otlarda kendini göstermeye başlar.
Enginar: Akdeniz ve Ege mutfağının vazgeçilmez sebzelerinden olan enginar, artık uygun nakliye ve saklama koşulları sayesinde her coğrafi bölgede rahatça bunularak tüketilen bir sebze oldu. Yüksek lif içeriği, zengin vitamin ve mineral içeriği ile sağlık için olmazsa olmaz bir sebzedir. Özellikle karaciğerin dostu olan bu sebze lif içeriği ile sindirim sistemini desteklerken mineral içeriği ile de kalp damar sağlığına dosttur. Demir içeriği de oldukça iyi olan enginar anemiyle savaşta yardımcıdır.
Kuşkonmaz: Serçe otu olarak ta bilinen kuşkonmaz içeriği nedeni ile bitkisel antibiyotik olarak tanımlanabilir. Kuşkonmazda bol miktarda demir, potasyum, selenyum, beta karoten ve A, B, C, K vitaminleri ile fazlaca lif içeriği vardır. Antioksidan özelliği yüksek bir bitkidir. Özellikle kolon kanserine karşı koruyucu rol oynar. Sizin için hazırladığımız kuşkonmazlı tariflere göz atmayı da unutmayın!
Bakla: Baharın geldiğinin müjdecisi olan bir diğer sebze de bakladır. İçeriğindeki bol miktarda bitkisel protein, lif ve bulundururken kalori ve yağ içeriği ise düşüktür. Doğal bir dopamin kaynağıdır. İdrar yolarını temizleyen, bağırsak hareketlerini düzenleyen, bağışıklık sistemini destekleyen bu sebze aynı zamanda öksürük için de faydalıdır. Bakla insan sağlığı için önemli olduğu kadar tarım yapılan araziler için de değerli bir gübre görevi yapar. Dereotunun eşlik ettiği bakla yemekleri bahar aylarının vazgeçilmezleri arasında yer alır.
Bezelye: İnsanların çok uzun yıllardır severek tükettiği bir sebze olan bezelye de Nisan ayında artık tezgahlarda yer almaya başlar. Düşük kalorisi yüksek lif ve vitamin içeriği ile sevilerek tüketilir. Bağışıklığı artıran, sindirim sistemini çalıştıran bezelye son yıllarda içerdiği protein nedeni ile vegan diyetlerde ön plana çıkmıştır.
Semizotu: Doğada uygun gördüğü her alanda hızlıca çoğalabilen bir yeşil yapraklı sebze olan semizotu hem yaprak hem de saplarının çiğ ya da pişirilerek tüketilebildiği bir sebzedir. Zengin omega 3, lif, vitamin ve mineral içeriğine sahiptir. Kalorisi düşük antioksidan özelliği ise yüksektir. Semizotunun faydaları neler, öğrenmek için yazımıza göz atın.
Madımak: Bahar aylarında yetişen otsu yeşil yapraklı bir bitki olan madımak otu, çiğ ya da pişirilerek tüketilebilir. İdrar söktürücü özelliği, antioksidan özelliği, zengin vitamin ve mineral içeriği ile ön plana çıkar. Kurutulan bitki çay olarak ta tüketilebilir.
Arapsaçı Otu: Yüzyıllardır şifa veren bir bitki olarak bilinen arapsaçı otu taze halde çiğ olarak salatlarda, pişirilerek sebze yemeği olarak ya da kurutulmuş hali ile çayı yapılarak hatta kök kısmının turşusu kurularak tüketilebilir. Lohusalık döneminde anne sütünü artırıcı etkisi vardır. Ayrıca sindirim sistemini rahatlatıcı, ağrı kesici özellikleri de vardır.
Ebegümeci: Hem çiçeği hem de yaprak kısmı tüketilebilen bir bahar otudur. Cilt yenileme özelliği ile ön plana çıkar. Sindirim sitemini rahatlatır. Antipiretik, yani ateş düşürücü ve balgamı yumuşatıcı etkileri de vardır.
Isırgan: Yine bahar aylarının bize sunduğu antioksidan, ağrı kesici ve anti mikrobiyal etkilere sahip bir ottur ısırgan otu. Bu ota çıplak elle temas cildinizde tahrişe yol açabileceğinden eldivenle toplanması gerekir. Çok eski tarihlerden beri şifa veren bitkiler arasında yer alır. İdrar söktürücü etkisi ile toksinleri vücuttan uzaklaştırır. Yüksek C vitamini içeriği ile antioksidandır. Çayı yapılarak sıklıkla tüketilir.
Şevketi Bostan: Ota adını Arapçada diken anlamına gelen Şevket kelimesi vermiştir. Sarı çiçekli dikensi bir bitki olan şevketi bostan bitkisinin kök kısmı tüketilir. Karaciğeri yenileyici, dolaşım ve sindirim sistemini rahatlatıcı bir bitkidir. Ülkemizde ilaç sanayisinde kullanılan ruhsatlı otlar arasında yer alır.
Nisan Ayı Meyveleri
Çağla: Baharın geldiğini bize anlatan meyvelerden bir tanesidir çağla. Ne yazık ki çok kısa bir ömrü vardır. Bu nedenle mevsiminde mutlaka taze tüketilmesi önerilir. Yüksek lif içeriği ile sindirim sistemine dost olan çağla aynı zamanda probiyotik etkide gösterir. İçeriğinde aynı zamanda yüksek E vitamini içermesi nedeni ile antioksidan özelliği ön plandadır. Ara öğün olarak ya da salataların içinde zevkle tüketilebilir. Çağlanın çekirdek kısmı kurutularak kuruyemiş olarak tüketilmesi de mümkündür.
Erik: Yine bir bahar müjdecisi can erik. A ve C vitaminleri, potasyum, fosfor ve lif içeriği yüksektir. Çiğ olarak mevsiminde tüketilen can erik diş sağlığına faydalıdır. Aynı zamanda içeriği ile vücudun alkali tutulmasına katkıda bulunur. Yüksek C vitamini içeriği ile bağışıklık sistemini destekleyen can erik iyi bir ara öğün alternatifidir. Ancak eriğin tuzla tüketilmesi alışkanlığı nedeni ile vücuda gereksiz tuz alımına neden olma ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır.
Çilek: Yine bahar aylarında tezgâhlarda görmeye çilek çok güçlü bir antioksidan meyvedir. Kanserle savaşta rol oynar. İçeriği ile bağışıklık sistemi, sindirim sistemi dostu olan çilek vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar.
Albatros Bilişim Kooperatifi