Antikor, vücudun zararlı dış etkenlerden korunmasında oldukça büyük öneme sahip bir bağışıklık sistemi elemanıdır. Vücut eğer hastalık etkeniyle karşılaştığında gereken antikor cevabını oluşturamazsa, hastalık vücutta çok daha hızlı bir şekilde ilerler ve istenilmeyen klinik tablolarla karşılaşılabilir. Bu durumun oluşmaması için vücudun sağlıklı bir şekilde antikor üretebilmesi son derece önemlidir.
Antikor üretim sürecinin aksamadan ilerlemesi için, bağışıklık sistemi elemanlarının da büyük bir uyum içinde çalışmaları gerekir. Bağışıklık sisteminde yer alan elemanlardan biri eksikse veya bu elemanlar bir bütün olarak hareket edemiyorsa, bağışıklık yanıtı da o denli zayıf olacaktır. Bu da kişilerin, hastalıkları olması gerekenden daha ağır geçirmeleriyle sonuçlanacaktır. Buradan hareketler güçlü bir antikor yanıtı için güçlü bir bağışıklık sistemi gereklidir diyebiliriz. Bazı besinler sayesinde de güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak mümkün.
Antikor nedir? Ne işe yarar?
Antikor, vücuda giren zararlı dış etkenlere karşı bağışıklık sisteminin ürettiği savunma proteinlerine verilen genel isimdir. Antikorun savaştığı dış etkenler de antijen olarak isimlendirilir.
Vücut, tanımlayamadığı veya zararlı olarak gördüğü mikroorganizma veya kimyasal maddelere karşı çeşitli savunma mekanizmalarına sahiptir. Antikor üretim mekanizması da bu savunma yolaklarının en önemlilerinden biridir. Antikorlar, her bir antijen için özgün olacak şekilde vücut içinde üretilirler. Bir antikor, yalnızca kendi antijenine karşı savaşabilir. Bu özellikleri sayesinde antikorların kan düzeylerine bakılarak hangi antijenle karşılaşıldığı yorumunda bulunulabilir.
Sağlıklı antikorlar, vücudun kendi dokularına karşı herhangi bir bağışıklık cevabı geliştirmez. Ancak vücut dışarıdan farklı bir etkene maruz kaldığında immün sistem aktivitesi başlatılır. Makrofaj isimli akyuvar hücrelerinin parçaladığı etken antijenler, antikorlarla birleşerek vücuttan atılır.
Antikorlar, kazanılmış immünite cevabının oluşturulmasında çok önemli bir rol oynar. Vücut eğer hastalık etkeniyle daha önceden de karşılaşmış ve sağlıklı bir antikor yanıtı oluşturmuşsa, aynı antijenle tekrar karşılaştığında bu sefer çok daha hızlı ve güçlü bir şekilde yanıt verir. Buna benzer bir bağışıklık cevabı oluşturulması amacıyla antikorlar, vücuda dışarıdan da verilebilir. Antikor aşıları da bu mantıkla kullanılan aşılardır. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi amacıyla antikorlar, bazı hastalıklarda ilaç olarak da kullanılabilirler.
Bağışıklığı Güçlendirici Besinler
• Sarımsak
Sarımsak, doğal antibiyotik etkileriyle bilinen bir besindir. Sağlığa önemli katkılar sağlayan allisin isimli maddeden zengin bir içeriğe sahiptir. Vücudun enfeksiyonlara yakalanmasını engeller, antikor üretimini tetikler. Yapılan bazı klinik çalışmalarda, düzenli sarımsak tüketiminin bağışıklık sistemini önemli ölçüde güçlendirdiği gözlenmiştir.
• Turunçgiller
Turunçgiller, özellikle C vitamini bakımından son derece zengin meyvelerdir. Düşük C vitaminine sahip bireylerde, başta üst solunum yolu enfeksiyonu olmak üzere çeşitli enfeksiyonların görülme sıklığı normal bireylere göre daha yüksektir. Bu da yüksek C vitamini düzeylerinin, enfeksiyonlara karşı yüksek bir koruma sağladığını gösterir.
C vitamini suda çözünen bir vitamindir ve vücutta depolanmaz, idrarla birlikte dışarı atılır. Yani C vitamini seviyelerinin yüksek tutulması için, düzenli olarak yeterli miktarda C vitamini içerikli besinlerin tüketilmesi gereklidir.
• Kivi
Kivi, turunçgiller familyasının bir üyesi olmamasına rağmen bol miktarda C vitamini içerir. Bu sayede immün sistemin gelişimine katkı sağladığı gibi, antikor yanıtının güçlendirilmesine de yardımcı olur.
• Brokoli
Brokoli de önemli bir C vitamini kaynağıdır, aynı zamanda güçlü antioksidan etkiye sahiptir. Bu sayede bağışıklık sistemine önemli katkılar sağlar.
• Yulaf
Yulaf, diyet lifleri bakımından oldukça zengin bir karbonhidrat kaynağıdır. Aynı zamanda yüksek oranda bitkisel protein içerir, bu sayede vücut içerisinde gerçekleşen hücre çoğalması sürecine destek olur. Hücre çoğalma süreci kapsamında bağışıklık sistemi hücrelerinin de sayısı artacağından yulaf, bağışıklık cevabının geliştirilmesine de yardımcıdır. Aynı zamanda bağışıklık sistemi üzerine etkileri daha yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan beta glukan maddesini de yoğun bir şekilde barındırdığından, güçlü bir antikor yanıtı için bol bol yulaf tüketilmesi hiç de yanlış bir davranış olmayacaktır.
• Yaban mersini
Yaban mersini, hücrelerin hasar almasını azaltıcı etkisi bulunan flavonoid isimli maddeden zengin bir içeriğe sahiptir. Bu sayede zararlı etkenlere karşı vücudun direncinin artmasına katkı sağlar, antikor yanıtının daha güçlü bir hale gelmesinde etkili olur. Flavonoidlerin, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarına (farenjit, tonsillit vb.) karşı vücuda önemli bir koruma sunduğu bazı klinik çalışmalarda gösterilmiştir. Yalnızca taze değil, aynı zamanda kurutulmuş yaban mersini de hemen hemen aynı etkilere sahiptir.
• Zerdeçal
Zerdeçalın içeriğinde yer alan kurkumin isimli madde, zerdeçala antienflamatuvar ve antioksidan etkiler kazandırır. Bu etkileri sayesinde zerdeçal, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olur. Kurkumin, immün yanıtı güçlendirici etkileri sebebiyle bazı besin takviyelerinde de yer alır.
• Ispanak
Ispanak, yüksek düzeylerde flavanoid, karotenoid, C ve E vitaminleri bulundurur. Bu denli zengin içeriği sayesinde bağışıklık sistemine önemli katkılar sağlar. Antijenlere karşı geliştirilen antikor yanıtının daha güçlü bir hale gelmesinde son derece etkili bir gıdadır. Aynı zamanda hücre çoğalmasına destek olur, bu sayede immün sistem hücreleri gerekli seviyelere kolay bir şekilde erişir.
Albatros Bilişim Kooperatifi