Soğuk kış günlerinde evde yapılan sıcacık bir tarhana çorbasının yerini hiçbir şey tutamaz. Tabii burada kastettiğimiz hazır çorbalar değil, ev yapımı mis gibi tarhana çorbası.
Sonbaharın artık yavaş yavaş hissedildiği bugünlerde evlerde gelmeye hazırlanan kış aylarını karşılamak için tatlı bir hazırlık başlar. Kışlık salçalar, domates suları hazırlanır. Turşular kurulur, reçeller yapılır, erişteler kesilir ve tabii ki kış hazırlıklarının olmazsa olmazı tarhanalar yapılır. Tarhana ülkemiz coğrafyasında özellikle Anadolu’da oldukça önemli bir kış hazırlığı geleneğidir. Tarhana adının, bir gün evinde padişah ve vezirini iftar sofrasına davet etmek durumunda kalan fakir bir aileden esinlendiği söylenir. Padişah bu viran evde içtiği çorbayı beğenince çorbanın adını öğrenmek ister. Evdeki malzemelerle misafirlerine zorlukla bir çorba çıkarabilen ev sahibi biraz rahatlamış halde fakir, darlık içinde olan evde yapılan çorba anlamına gelen “Darhane Çorbası” adını söyler. Tarhana isminin bu adın zaman içinde değişmesi ile ortaya çıktığı rivayet edilir.
Ancak maalesef artık bu hazırlıklar eskisi kadar yapılmıyor, kimse uğraşmıyor ve her şeyin hazırı var dediğinizi duyar gibiyiz. Ama son yıllarda yapılan tüm sağlıklı beslenme çalışmaları da şunu açıkça göstermektedir ki; hazır gıdalarla belki damak tadımızı kandırabiliyoruz ama besin değerleri hiçbir zaman ev yapımı gıdaların yerini tutamıyor. Üstelik hazır gıdalara tat vermek için eklenen katkı maddeleri nedeni ile bu gıdalar sağlığımızı tehdit eden besinler haline gelebiliyorlar. Bu nedenle büyüklerimizin her kış tekrarladığı bu kışa hazırlık ritüellerinin hem sağlığımız hem de bütçemiz için oldukça değerli olduğunu anlamak zorundayız. Tarhananın faydalarıyla ilgili detaylı bilgi için yazımıza tıklayın.
Peki evde tarhanamızı yapabilir miyiz? Tarhana yapmak çok mu zor? şimdi bu sorulara birlikte bakalım.
Tarhananın içine koyulan bazı malzemelerin bir kısmı bölgelere göre değişiklik gösterebilir. O kadar çok farklı malzeme ve yapılış tekniği vardır ki, ülkemizde 50’den fazla tarhana çeşidi olduğu tespit edilmiştir. Klasik toz tarhanadan, cips şeklinde tüketilen Maraş tarhanasına, tarhana otu adı verilen bir otun eklendiği Uşak tarhanasından, koyu kıvamlı bir ayrandan yapılan Konya yöresi tarhanasına kadar çok farklı çeşitte tarhana Anadolu sofralarını süsler.
Biz bu tarhanalardan en kolay bulunan malzemelerle yapılabilen klasik toz tarhananın tarifi vermek istedik size.
Malzemeler
- 2 kilogram domates
- 2 kilogram kırmızı yağ biberi
- 1 kilogram kadar haşlanmış nohut
- 2 kilogram kuru soğan
- 1 kilogram süzme yoğurt
- 4 kilogram un
- 1 demet maydanoz
- 1 demet taze nane
- 1 tatlı kaşığı kadar kuru maya
- 3-4 yemek kaşığı kaya tuzu
Yapılışı
Eğer tarhanayı yapmak için biraz geç kalmışsanız havalar hafif soğumuşsa o zaman gerekli mayalanmayı sağlamak için kuru maya kullanabilirsiniz. Ama sıcak havalarda kuru mayaya gerek kalmadan gerekli mayalanmayı sağlamak mümkündür.
- Nohutları bir gece önceden haşlayın. Ertesi gün iyice yumuşayana kadar pişirin.
- Maydanoz ve naneleri bol suda yıkayarak sularının süzülüp kurumaları için bir kenara ayırın.
- Nohut ve yeşillikler bir kenarda beklerken derin bir kapta önce domatesleri iri iri doğrayın.
- Kırmızı yağ biberlerinin çekirdeklerini çıkarıp onları da irice doğrayıp domateslerin üzerine ekleyin.
- Kuru soğanları da 4 parçaya bölerek domateslerin üzerine ekleyin.
- Haşlanmış nohutları da ekleyerek çok az suyla sebzeler pişene kadar kısık ateşte kaynatın.
- İyice pişen sebzelerinizi ve nohutları püre haline getirecek şekilde ezin.
- Püre haline gelmiş olan karışımı bir kenarda soğuması için bırakın.
- Ilınan karışımın içine ince ince doğradığınız yeşillikleri ilave edin.
- Sebzeler sulanacağı için bu karışımı delikli süzgeçten geçirerek suyunun süzülmesini sağlayın.
- Elde ettiğiniz karışımı robottan geçirerek kaya tuzu ve süzme yoğurdu ekleyerek tekrar karıştırın.
- Kuru maya kullanmanız gerekiyorsa mayayı bu safhada ekleyin.
- Daha sonra elenmiş olan unu azar azar ekleyerek poğaça kıvamında bir hamur elde edene kadar yoğurmaya devam edin.
- Elde ettiğiniz hamuru mayalanarak genişleyeceğini göz önüne alarak oldukça geniş bir kaba koyarak ağzını kapatın.
- Ağzı kapalı hamuru güneş görmeyen bir alanda 2-3 gün saklayın.
- Hamuru beklettiğiniz süre içinde günde 2-3 defa yoğurun. Böylece hamurun havalanmasını da sağlamış olursunuz. Eğer hamurunuz sulanırsa biraz un ekleyerek hamura tekrar gerekli kıvama gelmesini sağlayın.
- Hamurun 2-3 gün dinlenerek iyice mayalanmasını takiben hamurunuzdan büyük parçalar kopartarak bu parçaları içine yağlı kağıt serdiğiniz tepsilere yerleştirin.
- Tepsilere yerleştirdiğiniz hamuru güneş gören bir yerde günde bir iki kere ters çevirerek kurutun.
- Hamuru kuruttuğunuz alanın ısısı kurutma süresini etkileyebilir. Buradaki püf nokta hamurun elle ufalanabilecek kıvamda kuruması olacaktır.
- 2-3 gün kenarları kuruyup ortası hafifçe nemli kalan tarhana parçalarını elinizle ufalayabildiğiniz kadar küçük parçalar halinde ufalayın.
- Daha sonra ufalanmış tarhanaları mutfak robotundan geçirerek toz haline getirin.
- Toz haline getirdiğiniz tarhanaları da tepsilere sererek gölge bir alanda birkaç gün daha kurutmaya devam edin. Bu kurutmayı gölge alanda yaparak tarhananızın renginin solmamasını sağlamış olursunuz. Doğrudan güneş ışığı alan bir yerde yapılacak kurutma işlemi tarhananın renginin solmasına neden olabilir.
- İyice kuruyan tarhananızı tercihen cam kavanozlara ya da bez torbalara alıp serin ve gölge bir yerde kış boyu saklayın.
Afiyet olsun.