İşte geldik pirincin taşının pirinçle karıştığı kısma.
Öncelikle sevgili hayvan dostları raw food nedir onu konuşalım. Raw food çiğ beslenmedir. Bu beslenmedeki öğünlerde ette çiğdir sebze de çiğdir her şey çiğdir. Bu beslenmeyi savunanlar canlıların doğada böyle yaşadıklarını ve sağlıklı olduklarını doğamızın bu olduğunu iddia ederler. Şimdi öncelikle doğada daha sağlıklı tartışmalı bir durum. Doğadaki insan doğal yaşam koşullarıyla sağlıklı olsaydı insan ömrü her yıl uzayacağına azalırdı. Sokaktaki kedi size dışarıdan sağlıklı görünüyor olabilir ancak o kedinin kaç yıl yaşadığını takip etmiyorsunuz belki 3 yıl yaşayıp ölüyor. Bunun da dışında ne biz ne de hayvanlar vahşi yaşam hayvanı değilse artık doğal yaşamdaki koşullardan çok farklı olarak evirildik. Mesela bizim büyüklerimiz polen bal pekmez her şey yerlerdi. Şu an biz onların yediklerini yesek çok fazla kalori yüklemesi alırız veya alerji oluruz. Önceden sütü kana kana içerdi insanlar laktoz in toleransı diye bir şey yoktu gencinden yaşlısına ama artık var. Yani bizler bile evirildik bu minik canlar neden evirilmesin. Dolayısıyla doğada böyle yaşıyor gibi bir kıyas yapmak evinizde yasadışı vahşi bir hayvana bakmıyorsanız yersizdir. Bunun bakteriler virüsler parazitler bu beslenmede pişerek ölmeyeceğinden hasta için büyük risk taşır. İnsan gıdası olarak titizle seçilmiş bol kanlı nefis bir az pişmiş biftek bile bir sürü risk taşıyorken hayvan gıdasında kullanılacak bir etin hiç pişmemiş halinin barındırdığı riskleri siz düşünün.
Şimdi çiğ beslenme ve ev yemeğinin ortak handikaplarından bahsedeceğim. Ev yemeğiyle beslenen ve kuru mamayla beslenen hayvanların bağırsaklarında probiyotik florasının değiştiği saptanmış. Evet evde hazırladığınız beslemeyle birtakım farklar oluştuğu aşikâr. Ancak bunların pozitif etkisi olduğu henüz BİLİMSEL olarak tartışmalı gözüküyor. Bunun yanı sıra siz evde çiğ veya pişmiş ve dengeli olarak hazırladığınız ev yemeğinizin içine kuru mamada olduğu gibi ihtiyacı olan bütün vitaminleri mineralleri esansiyel aminoasitleri bitki lif ve küspelerini ekleyemiyorsunuz. Özellikle kediler için çok önemli olan taurin gibi aminoasitlerin eksikliği ölüme bile yol açabilmektedir. Bunula birlikte hazırladığınız mamanın vücut tarafından sindirilebilirlik veya faydalanılabilirlik oranını rasyonel verilerle ölçemiyor sübjektif yorumlarla gözlemleyebiliyorsunuz. Mesela mamanın içine bir protein koyulmuş o proteini o kadar çok küçültüyorlar ki biz buna hidrolize protein diyoruz hastanın vücudu hem o gıdayı daha yüksek oranda sindiriyor yani faydalanıyor hem de normalde diyelim tavuğa alerjisi var ve mama hidrolize tavuk proteini içeriyor işte o çok küçültülmüş tavuk molekülünü vücudu tanımıyor ve alerjik tepki vermiyor. Bunlar sizin hazırladığınız gıdada çok büyük moleküllerdir. Mamayı istediğiniz kadar dengeli hazırlayın muhtemelen yine de bir şeyler eksik kalacaktır. Ayrıca kuru mama firmaları o içeriği üretmek için yıllarca araştırma yapmışlardır, Ar-Ge çalışmalarında bulunmuşlardır, deneyler yapmışlardır onun sonucunda bu markalara dönüşmüşlerdir ancak ev beslenmesinde böyle bir durum yok. Ev beslenmesinin maliyeti de kuru mamaya göre çok pahalı olacaktır kuru mamanın paketi 150 200 tl ise ev beslenmesinin öğününden aylık bir hesap çıkarın.