Tuğba Özcan 12 Mayıs 1991 tarihinde İstanbul’da doğan Tuğba Özcan Marmar Üniversitei Eczacılık Fakültesi mezunudur. Kısa bir süre hastane eczacılığı yapan Tuğba Özcan daha sonra kariyerine farmakovijilans uzmanı (ürün güvenliliği uzmanı) olarak devam etti. 4 yıllık bu görevi esnasında ilaçların ruhsatlandırma süreçlerinde ve ruhsatlandırıldıktan sonra gözlenen advers etkileri ile ilgili olarak ulusal ve uluslararası koşullara uygun bir şekilde güvenlilik raporlarının hazırlanmasını sağlayan Özcan, 2019 yılından beri kendi eczanesinin işletmeciliğini yapmaktadır.

Dost mikroorganizmalar; Probiyotikler & besin kaynağı Prebiyotikler

2 Dakika

Probiyotik; kelime anlamı olarak ‘yaşam için’ demektir. Probiyotikler bağırsak florasındaki dengeyi geliştirerek kişinin sağlığını olumlu yönde etkileyen mikroorganizmalardır. Vücudumuzda normal hücrelerin 10 katı kadar fazla mikroorganizma bulunmaktadır ve bunların en çok bulunduğu sistem gastrointestinal sistemdir.

Peki bu mikroorganizmalar gastrointestinal sistemimize ne şekilde dağılmıştır;

Mide

Lactobacillus, Streptococcus, Staphylococcus

İleum

Bifidobacterium, Bacteroides, Lactobacillus, Streptococcus, Staphylococcus, Clostridium, Enterobacteria, Maya

Duodenum jejunum

Lactobacillus, Streptococcus, Bifidobacterium, Staphylococcus, Enterobacteri, Maya

Kalın bağırsak

Bifidobacterium, Bacteroides, Eubacterium, Peptostreptococcus, Lactobacillus, Streptococcus, Fusobacterium, Clostridium, Enterobacteria (E. coli), Maya
Görüldüğü üzere mikroorganizmaların hem sayıca hem de çeşit olarak en yoğun olduğu gastrointestinal sistem organı, kalın bağırsaktır.

Anne karnındaki bebeklerin sindirim sisteminde herhangi bir mikroorganizma yoktur. Doğumla birlikte bebeklerin florası oluşmaya başlar. Normal vajinal doğum ve anne sütü ile beslenme bebeklerin normal florasının hızlıca oluşmasını sağlar. Sezaryen doğumda ise yine anne sütü ve mamalar ile desteklenen flora bir miktar daha geç oluşmaktadır. Bu durum hastalıklara karşı eğilimi bir miktar arttırmaktadır. Bir bireyin normal ve sağlıklı florası 2 yaş civarında oluşmaktadır ve küçük değişiklikler dışında yaşam boyu bu şekilde kalmaktadır.

Bu küçük dediğimiz ama aslında vücudumuz ve sağlığımız için oldukça büyük etkilere sebep olan değişiklikler ise;

Kronik hastalıklar (irritabl barsak hastalıkları, otoimmün hastalıklar, diyabet, alerjik hastalıklar, kalın barsak hastalıkları), antibiyotik kullanımı, rafine ve steril gıda tüketimi, lif açısından fakir gıdalar, çevresel kirlilik, kimyasal bulaş gibi faktörler barsak florasının bozulmalara sebep olabilir.

Peki probiyotikler için faydalı diyoruz ama bu faydalarını ne şekilde sağlıyorlar?

➢ Patojen bakterilerin, barsak epiteline yapışmasını ve çoğalmasını önlerler
➢ Toksinlerin nötralize olmasını sağlarlar
➢ Gastrointestinal sistemdeki enzimatik reaksiyonu uyarabilirler
➢ İmmün sistemi uyarırlar
➢ Karsinojen oluşumuna engel olurlar ve kanserojen maddeleri tüketirler

Bu etkilerden yola çıkarak hangi hastalıkların tedavisinde kullanıldıklarını tahmin edebilir ve sıralayabiliriz;

Virüslere, antibiyotiklere bağlı diyarelerde, iltihabi bağırsak rahatsızlıklarında, alerjik hastalıklarda, cerrahi işlemler sonrasında, başta kalın barsak kanserleri olmak üzere kanserlerin önlenmesinde, helicobakter
pylori tedavisinde, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasında tedavi edici özellikleriyle kullanılmaktadır.

Probiyotik ürünler içerisinde genellikle lactobasili ailesi tercih edilmektedir. Onun dışında bifidobakteria, mayalar, gram pozitif koklar da tercih edilmektedir.

Probiyotik kullanımı ile ilgili literatürde herhangi bir yan etki bildirimi yapılmamıştır. Gebelerde, emziren annelerde ve bebeklerde kullanımı güvenli olarak bildirilmiştir (tabi anne ve bebeğin genel sağlık durumu
kontrol edildikten sonra). Yetişkin bireylerde her gün 100000000 CFU/gün alınması ve düzenli olarak kullanımı barsak florasında olumlu etkiler göstermektedir.

Probiyotikler bebek ve çocuklarda damla formunda, yetişkinlerde ise sıvı, tablet, saşe ve kapsül formlarında kolaylıkla kullanılabilir.

Peki prebiyotik nedir?

Prebiyotik; üst gastrointestinal sistemde sindirime uğramadan kalın barsağa ulaşabilen ve orada bulunan probiyotik mikroorganizmalar için besin kaynağı olarak kullanılan, çoğalmalarını ve aktivitelerini uyararak bireylerin sağlıklarını olumlu yönde etkileyen besin maddeleridir. İsmi probiyotiğe benzediği için sıklıkla karıştırılan ama aslında içerisinde herhangi bir canlı mikroorganizmayı bulundurmayan, sadece besin kaynağı olarak kullanılan maddelerdir.

Örneklendirmek gerekirse;

➢ Frukto-oligosakkaritler (FOS)
➢ İnulin
➢ Galakto-sakkaritler
➢ Laktuloz
➢ Laktilol

Kabızlık sorunlarında da probiyotik ve prebiyotikler tercih edilebilir, kullanımları bağırsak tembelliğine sebebiyet vermez. Prebiyotiklerin yetişkin, yaşlı, çocuk ve bebeklerde kullanılabilen formları mevcuttur.
Sağlıkla kalın!

Tuğba Özcan 12 Mayıs 1991 tarihinde İstanbul’da doğan Tuğba Özcan Marmar Üniversitei Eczacılık Fakültesi mezunudur. Kısa bir süre hastane eczacılığı yapan Tuğba Özcan daha sonra kariyerine farmakovijilans uzmanı (ürün güvenliliği uzmanı) olarak devam etti. 4 yıllık bu görevi esnasında ilaçların ruhsatlandırma süreçlerinde ve ruhsatlandırıldıktan sonra gözlenen advers etkileri ile ilgili olarak ulusal ve uluslararası koşullara uygun bir şekilde güvenlilik raporlarının hazırlanmasını sağlayan Özcan, 2019 yılından beri kendi eczanesinin işletmeciliğini yapmaktadır.
Albatros Bilişim Kooperatifi tarafından yapılmıştır. @2020 Albatros Bilişim Kooperatifi tarafından yapılmıştır.