Sağlıklı hayata dair olmazsa olmazlar sayılırken sağlıklı beslenme, hareketli hayat, yeterli sıvı tüketimi kadar önemli olan bir diğer başlıkta kaliteli ve yeterli uykudur. İnsan ömrünün önemli bir kısmını geçirdiği uyku dönemi insan vücudu için hayati önem taşır. Hem süre olarak hem de kalite olarak yeterli bir uyku bir önceki güne ait yorgunluğun giderilmesi yeni güne hazırlanılması adına vazgeçilmez bir işleve sahiptir. Gün içinde oluşan birçok olaya ait reaksiyonların zararlı etkilerinin tamiri, alınan zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılması böylece yeni bir güne vücudun hazırlanması uyku esnasında meydana gelir. Uyku esnasında aynı zamanda gün içinde alınan bilgiler sınıflandırılarak hafızaya alınır. Beyin hücrelerinin dinlenmesi de sağlanır.
Uyku Rem ve Non- Rem dönemi olmak üzere 2 dönemden oluşur. Dinlendirici bir uyku için bu iki dönem belli sürelerde olmalı ve birbirini izlemelidir. Eğer bu döngü bozulursa dinlendirmeyen bir uyku uyunmuş olur.
NE KADAR UYUMAK GEREKİR?
Normal uyku süresi kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Hatta aynı kişide yaş dönemlerinde bile uyku ihtiyacı farklı olabiliyor. Bu sürenin genellikle 4 ila 11 saat arasında değişebildiği biliniyor. Ortalama olarak kişiler için günlük 7-9 saat uykunun yeterli olduğu kabul ediliyor.
UYKU BOZUKLUKLARI NELERDİR?
Uyku bozukluğu en genel tanımı ile uykunun süresinde, kalitesinde ya da uyku zamanında yaşanan kronik düzensizliklerdir. Uykunun etkilenen bölümüne bağlı olmak üzere çok sayıda uyku bozukluğu tarif edilebilir. Bu bozukluklar ihmal edilmemesi gereken bozukluklardır. Çünkü yeterli süre ve kalitede uyku uyunamadığı zamanlarda;
-Bağışıklık sistemi yeterince güçlü olamaz bu da birçok hastalığa karşı vücudu savunmasız bırakır.
-Kişi gün içinde konsantrasyon güçlüğü çeker.
-Kişide hem psikolojik hem de bedensel yorgunluk hali oluşur.
-Cinsel fonksiyonlarda azalma meydana gelir.
-Kan şekeri düzeni değişir.
-Unutkanlık başlayabilir.
-Kişi sinirli, huzursuz bir ruh haline bürünür.
UYKU BOZUKLUKLARININ NEDENLERİ
-Psikolojik olaylar: Kişinin gün içinde yaşadığı olaylara bağlı stres, kaygı durumu ve mevcut psikiyatrik hastalıkları,
-Yaşam Biçimi: Gün içinde alınan kafein ve diğer uyarıcı maddelerin miktarı, çalışma saatleri özellikle gece vardiyaları,
-Çevresel Olaylar: Uyunan alandaki ses, ışık, sık, uyunan oda ve yatağın özellikleri, gece boyu uykuyu bölen olaylar,
-Hastalık Durumu: Kişinin hastalıklarına bağlı ağrılar, sindirim sistemi sorunları, yüksek ateş mevcudiyeti uyku düzenini bozabilir.
En sık görülen uyku bozuklukları;
-Uykusuzluk (İnsomnia)
Kişi uykuya dalmakta ya da uyku süresini devam ettirmekte sıkıntı yaşar. Son araştırmalar hayatının bir döneminde her 3 kişiden birinin uykusuzluk çektiğini gösterir. Genellikle kadınlarda ve ilerleyen yaşlarda sıklığı artar.
-Parasomnia:
Kişi uyku esnasında normal olmayan davranışlar sergiler. Uykuda konuşma, yatak ıslatma, diş gıcırdatma, uyurgezerlik en sık görülen tipleridir.
-Huzursuz Bacak Sendromu:
Kişinin uyku ya da dinlenme esnasında istemsizce bacaklarını sürekli hareket ettirme isteği duymasıdır. Buna bacaklarda karıncalanma, uyuşukluk hissi de eşlik edebilir. Kişi sabah kalktığında bacak ağrısı ile uyanabilir.
-Uyku Apnesi:
Kişinin uyku esnasında nefes alış verişinin uzun süreli olarak yavaşlaması ya da bir süre için tamamen durmasıdır. En sık belirtisi horlamadır. Horlama gürültülü solunum olarak tarif edilebilir. Aşırı kilo, alkol tüketimi, boğazda solunum yolunda tıkanıklık yapan çeşitli hastalıklara bağlı olarak gelişebilir. Horlama yaşla artar. Horlamaya yol açan faktörler artığında horlama ve nefesin durma süresi artarak apneye yol açar. Gece uykusu esnasında uyku apnesi olan kişiler kandaki düşük oksijen seviyesi nedeni ile sık sık uyanır ve sonraki güne dinlenmeden başlarlar. Apnenin uzun sürdüğü durumlarda kişiler hayati tehlike bile yaşayabilirler.
-Narkolepsi:
Kişinin gün içinde kendini çok yorgun hissederek uykuya dalması halidir. Narkolepsi ataklarına genelde nörolojik hastalıklar eşlik eder.
UYKU BOZUKLUĞU TEDAVİSİ:
Çoğu insan hayatının bir döneminde bu uyku bozukluklarından bir veya birkaçını yaşayabilir. 1-2 gün gibi kısa süreli durumlarda herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmadan kendiliğinden düzelme olur. Uyku bozukluğunun bir aydan fazla sürmesi durumunda mutlaka uzman desteği almak gereklidir.
Uyku bozukluğunun tedavi edilebilmesi için mutlaka sorunun doğru olarak tespit edilmesi gerekir. Uyku bozukluğuna yol açan sorun ortadan kaldırılmadan uyku bozukluğunun tedavisi mümkün değildir. Günümüzde uyku bozukluklarının tanımlanabilmesi için kurulmuş olan uyku laboratuvarlarının sayısı giderek artıyor. Bu merkezlerde kişi uyku boyunca takip edilerek sorunun ne olduğun tespitine çalışılıyor.
Uyku bozukluklarının tedavisi nedene yönelik olarak planlanır. Uykusuzluk durumlarında melatonin içeren ürünler, uykuya dalmayı kolaylaştıran ilaçlar uzmanlarca verilir.
Apne durumunda solunumu zorlaştıran etkenler ortadan kaldırılmaya çalışılır. Nefes alımını kolaylaştıran aparatlar önerilebilir. Ya da daha ileri vakalarda ameliyatlar söz konusu olabilir.
Tüm bunlardan önce günlük hayata bazı değişiklikler yapmak uyku bozukluğunun giderilmesine katkıda bulunabilir. Yeterli ve düzenli beslenme, fazla kilo alımından kaçınma, düzenli fiziksel aktivite, kafein içeren yiyecek ve içeceklerin tüketiminin azaltılması, sigara alkol tüketilmemesi, uyumadan önce son 2 saatte yeme içmenin kesilmesi, telefon vb. elektronik cihazlardan uzak kalınması, uyunacak odanın sessiz, karanlık olmasının sağlanması, aynı saatlerde yatılması, gün içinde uyunmaması öneriler içinde yer alır.
Uyku Bozuklukları
Uyku bozukluklarının çeşitleri ve nedenleri hakkında detaylı bilgi alın.