COVID-19 pandemisi, hayatımızın her alanında olduğu gibi mesai saatleri ve ofis hayatında da büyük değişikliklere sebep oldu.
Salgının bütün dünyayı esir alması, çalışma şartlarının ve buna bağlı olarak da mesai saatlerinin değişmesine yol açtı. Ülkemizde de salgının çalışma hayatını olabilecek en az düzeyde etkilemesi için bazı önlemler alındı. Mesai saatlerinde yapılan değişiklikler bu önlemlerin başında geliyor. Şu an çeşitli şehirlerde uygulanan değişikliklere göre, İstanbul için mesai saatleri 10.00-16.00 olarak belirlendi.
Hayatımıza giren bu değişikliklere alışmamız için bir adaptasyon sürecine ihtiyacımız olduğu şüphesiz. Peki, değişen mesai saatlerine nasıl uyum sağlayabilirsiniz?
Ofis hayatı masa başı çalışma üzerine kurulu olduğu için, fiziksel ve mental açıdan bazı sorunları da beraberinde getirebilir. Peki, ofis hayatının getirdiği bu olumsuzluklardan en az etkilenmek için neler yapabilirsiniz? Biraz bunlardan bahsedelim.
Ergonomik Çalışma Ortamı
Masa başında uzun süreler çalışma sonucunda bel, boyun ağrıları oluşabilir. Bu tarz ağrıların oluşumunu en aza indirmek için ergonomik bir çalışma ortamı oluşturulmalı. Sandalyeler, masalar ve çalışma ortamının ergonomik olmasına dikkat edilmeli. Ayrıca oluşan bel ağrısını gidermek için farklı yöntemlere de başvurulabilir. Geçtiğimiz yazıda bel ağrısının nasıl geçtiğinden bahsetmiştik. Bel ağrısı ile ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Doğru Havalandırma Şart
Özellikle damlacık yoluyla bulaşan coronavirüs salgınından etkilenmemek için, çalıştığınız ofis ortamının sağlık koşullarını hiçbir şekilde riske etmediğinden emin olun. Sağlıklı bir ofis ortamında temiz hava akışı sağlanmalı, klima kullanılmamalıdır. Kapalı ve havasız ofis ortamlarında hem çalışmak daha zor bir hale gelir, hem de ortamda bulunan herkes virüs için açık hedef olur.
Uyku Düzeni
Mesai saatlerine alışmak için uyku düzenleri son derece önemlidir. Örneğin uykunuzu yeterince almadan ofise gittiğinizde çalışmalarınızdan yeterli verimi alamaz, yaptıklarınızdan da pek bir şey anlamazsınız. Zihnen ve fiziken sağlığınızı korumak için mutlaka günde en az 7 saat uyumaya özen gösterin.
Hareket Edin
Hareketsiz bir yaşamdan uzak durun. Ofiste masa başı çalışma esnasında hareket etmeyeceğiniz için vücudunuzda yağlanmalar, eklemlerinizde ağrılar ve kireçlenmeler meydana gelebilir. Ofis hayatının bu tarz olumsuz etkilerinden minimum etkilenmek için ofiste çalışmadığınız sürelerde olabildiğinde hareketli bir yaşam sürmeye çalışın. Her gün yarım saat, bir saat gibi süreler için yürüyüşe çıkarak hareketsiz ve monoton yaşamınızı hareketlendirebilir, sağlığınızı olumlu bir biçimde etkileyebilirsiniz.
Beslenme Düzeni Oluşturun
Sağlıklı ve dengeli beslenin. Beslenme düzeninizde yapacağınız değişikliklerle zinde kalabilir, bağışıklık sisteminizi elinizden geldiği ölçüde güçlendirebilirsiniz. Bu amaçla gün içinde özellikle bol yeşillik, lifli gıdalar ve yeterli protein içeren bir diyet düzeni takip edebilirsiniz. Bu tarz bir diyet düzeninin size epey fayda sağlayacağından emin olabilirsiniz.
Karanlık Ortamda Çalışmayın
Ofis ortamının, çalışma şartlarını optimum düzeyde sağlayacak bir şekilde aydınlatılması gereklidir. Yeterince aydınlatılmayan ortamlarda çalışanların gözleri çabuk yorulur, bu da yeterli ve verimli çalışmanın gerçekleştirilememesine yol açar. Ayrıca yeterli aydınlatmaya sahip olmayan ortamlar çalışanların mental sağlıklarını da olumsuz etkileyerek ortamda kasvetli bir hava oluşturabilir.
Kendi Eşyalarınızı Kullanın
Salgınla birlikte günlük ve çalışma yaşamlarımızda pek çok normal, artık normal olarak kabul edilmiyor. Ofiste yer alan bazı ekipmanların çalışanlar arasında elden ele değiş tokuş edilmesi, çalışanların yakın temaslarda bulunmaları virüsün yayılmasına sebep olabilir. İngiltere’de yapılan bazı anketlerde ofis çalışanlarının en büyük endişelerinin de bu durum olduğu göze çarpıyor. Bu amaçla her çalışanın kendi ekipmanını kullanması ve elden ele geçebilecek ekipman ve dokümanların yeterli düzeyde dezenfekte edilmesi herkesin yararına olacaktır.
Maske ve El Dezenfektanı
Çalışma ortamındaki herkesin maske ve el dezenfektanlarını yeterli düzeyde kullanması, sağlık önlemlerinin aksamaması açısından oldukça önemli bir diğer husus.
Verimli Çalışma İçin Öneriler
Mesai saatlerinin değişmesi, çalışanların ofiste geçirecekleri sürenin azalmasına yol açtı. Bu da iş verenlerin ve çalışanların, işlerle ilgili aksaklık yaşama endişelerinin artmasına sebep oldu. Peki, değişen mesai saatleri içinde nasıl daha verimli bir şekilde çalışılır? Ofis hayatında sağlıklı bir şekilde verimliliğin artırılmasının yolları nelerdir?
Çalışmaların gerçekleştirildiği ofis ortamında, çalışanların verimliliğinin artması için iş yerlerinin ve çalışanların alabilecekleri bazı önlemler bulunuyor. İş yerlerinin bu konuda alabilecekleri önlemler, çalışanlar için daha ferah ve odaklanmayı artırıcı bir ofis ortamı oluşturulması şeklinde uygulanabilir. Çalışanların, çalışma vaktinin dışındaki aralarında kısıtlamaya gitmek; sanıldığının aksine verimliliği artırmayabilir, aksine düşürebilir. Bu sebeple ara sürelerinde değişikliğe gidilmemeli, çalışanların mesai saatleri arasında kafa dağıtarak enerji toplamaları sağlanmalıdır.
Verim oranını artırmak için çalışanların yapabilecekleri ise, yalnızca ofiste değil iş dışındaki günlük hayatlarında da uygulayabilecekleri önlemler olmalıdır. Çalışanlar mesai saatleri dışında dikkat düzeylerini artırıcı hobiler edinmeli, günlük yaşamlarından çalışma hayatının stresinden olabildiğince uzak durmalıdırlar. Ancak bu şekilde ofis ortamında verimli bir çalışma sağlanmış olur. Bir müzik aleti çalmaya başlamak, yeni bir dil öğrenmek, bulmaca çözmek gibi aktiviteler bu amaçla alınabilecek önlemlere örnek olarak verilebilir.
Salgın sonrası yeni normalin nasıl olacağı büyük merak konusu. Ancak bu konu hakkında fazlaca düşünmenin şu an için bir faydası yok. Bu sebeple hepimiz şu anki yaşamlarımıza odaklanmalı ve hayatımızı nasıl daha iyi bir hale getirebileceğimizle ilgili kafa yorarak girişimlerde bulunmalıyız. Böylece stres düzeylerimizi normale indirgemiş oluruz, ki bu durum hepimizin yararına olacaktır.