Astım, solunum sistemine ait sağlık problemleri arasında oldukça sık görülen bir hastalıktır. Dünyada 300.000 den fazla astım hastası bulunuyor. Peki astımı önleyebilmek mümkün mü? Astımı önlemek için yapabileceğimiz neler var birlikte bir bakalım.
Dünyanın uğraştığı sağlık problemlerinin başında gelen astım hastalığına dikkat çekebilmek için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından kurulan GARD, Sağlık Bakanlığı, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmunoloji Derneğinin işbirliği ile her yıl Mayıs ayının ilk Salı günü (bu sene 3 Mayıs) Dünya Astım Günü olarak kutlanmaktadır. Bu gün vasıtası ile özellikle çocuklarda en sık görülen kronik hastalıklardan biri olan astım hastalığı hakkında farkındalık artırılmaya çalışılır.
Peki astım nedir, nasıl bir hastalıktır diye bakarsak; astım akciğerler içindeki hava yollarında daralmalara neden olan ve zaman zaman ataklarla seyreden kronik bir hastalıktır. Hava yollarındaki daralma nedeni ile nefes darlığı, öksürük, nefes alıp verirken duyulan hışırtı ile seyreden bu süreç astım atağı geçiren kişi için oldukça yorucu bir süreçtir. Ülkemizde yaklaşık her 12-13 yetişkinden biri ve her 7-8 çocuktan birinin de astım hastası olduğu düşünülürse sorunun ne kadar büyük olduğu anlaşılabilir.
Üstelik astım sadece insanları değil minik dostlarımızı da etkileyebiliyor. Kedi astımı hakkında detaylı bilgi edinmek için yazımızı okuyabilirsiniz.
Astımı Tetikleyen Etkenler
Astımı tetikleyen en önemli faktörlerden birinin genetik yatkınlık olduğu bilinmektedir. Ailede yakın bireylerin özellikle anne ya da babadan birinin astım hastalığının ya da alerjik hastalıklarının olması çocukların astım hastalığına yakalanma riskini önemli ölçüde artırır.
İkinci önemli faktör ise çevresel faktörlerdir. Alerjik maddelere sürekli maruz kalma, özellikle çeşitli iş kollarında işyerinde bu maddelerin varlığı, hava kirliliği, sigara dumanına özellikle gebelikte ve yaşamın erken dönemlerinde maruz kalma, sık geçirilen akciğer enfeksiyonları ve yanlış beslenme de çevresel faktörleri oluşturur.
Günümüzde astım hastalığının giderek artması daha çok bu çevresel faktörlere bağlanır.
Endüstri atıkları ve egzoz gazı nedeni ile hava kirliliğinin giderek artması ilk akla gelen faktördür.
Yaşanılan kapalı alanlar, evler ve işyerlerinde kullanılan cam ve kapı malzemeleri evlerin dış ortamdan yalıtımını sağlarken aynı zamanda hava akımını da önlemekte ve bu iyi havalanamayan ortamlarda astımı tetikleyen toz, akarlar, küfler ve sigara dumanı gibi faktörlerin çok yüksek oranlarda bulunmasına neden olmaktadır.
Son yıllarda artan astım hastalığı ile ilgili öne sürülen bir diğer teoride hijyen teorisidir. Bu teoriye göre dış dünyadan soyutlanan ve adeta fanusta büyütülen çocuklar, dış dünyaya ait karşılaştıkları ilk patojende de çok fazla tepki verebilmektedirler.
Astım Tedavisi
Astım tedavi edilebilen bir hastalık olup tedavinin temelini astımı tetikleyen faktörü bulup ortadan kaldırmak oluşturur. Bu yapılmasına rağmen hala klinik bulgular varsa ilaç tedavisi uygulanması gerekebilir. Eğer astım alerjik kökenli ise tedavide alerji aşıları ile oldukça iyi sonuçlar alınabilir.
Astım Önleyici Tavsiyeler
- Astımdaki en önemli faktörlerden biri olan genetik faktörleri değiştirmek mümkün olmadığına göre çevresel faktörleri düzeltmeye çalışarak işe başlamak gerekir.
- Kişisel Hijyen: Astımı tetikleyen en önemli faktörler ev tozları, akarlar ve alerjik maddeler olduğuna göre önce bunları mümkün olduğunca azaltmak lazımdır.
- Yaşanan ortamın düzenli olarak havalandırılması,
- Evin her gün emiş gücü yüksek bir süpürge ile süpürülmesi,
- Ortamda toz tutan döşemelik kumaşlar, perdeler ve halıların en aza indirilmesi ya da tamamen kaldırılması,
- Peluş oyuncak gibi tüylü oyuncakların ortamdan uzaklaştırılması,
- Asım için özel alerjik potansiyeli düşük malzemelerden yapılmış yastık ve yatakların kullanılması,
- Yatakların en az haftada bir süpürülerek vücut atıklarından temizlenmesi,
- Keskin kokulu parfüm, temizlik malzemesi gibi ürünlerin kullanımından kaçınılması,
- Tütsü kullanımından uzak durulması,
- Eğer yaşanılan ortamda küf, mantar üretimini kolaylaştıran, su kaçağı olan alanlar varsa bu bölgelerdeki sorunların çözülerek küf oluşumunun önüne geçilmesi,
- Mutfakta yemek kukularını en aza indirebilecek aspiratör kullanılması,
- Klimaların bakımlarının düzenli olarak yapılarak filtrelerinin değiştirilmesi,
- Evcil hayvan besleniyorsa -ki bu fikrin tekrar gözden geçirilmesi- mümkünse tüy dökmeyen, alerji potansiyeli olmayan hayvanlardan birinin tercih edilmesi,
- Temizlik için kullanılan malzemelerin mutlak lisanslı ürünlerden seçilmesi,
- Tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi stresten uzak durulması,
- Yaşanılan özellikle uyunan ortamlarda sigara içilmesinin önüne geçilmesi, pasif içiciliğe maruz kalmamak için sigara içilen ortamlardan uzak durulması, eğer sigara içiyorsanız mutlaka bırakılması,
- Sağlıklı beslenme alışkanlığının kazanılması alerjen maddeler içeren hazır, işlenmiş gıdalardan uzak durulması,
- Düzenli olarak sağlık durumuna uygun egzersiz yapılması, ancak egzersiz programı oluşturulurken astım ataklarını tetikleyecek aşırı egzersiz programlarından kaçınılması,
- Nefes egzersizlerinin yapılması,
- Yoga ve benzeri akciğer kapasitesini artıran dinginlik veren faaliyetlere katılım sağlanması,
- Enfeksiyon riskini azaltmak için kişisel önlemlerin alınarak kapalı kalabalık ortamlardan uzak durulması ihtiyaç halinde maske kullanılması,
- Astımı tetikleyen faktörlerden bir olan reflüyü azaltmak için geç saatlerde yemek yeme alışkanlığından vazgeçilmesi, reflü yastıklarının ihtiyaç halinde ise uygun ilaçların kullanılması,
- Grip aşısı gibi hekiminizce önerilen aşıların zamanında yaptırılmasına dikkat edilmesi,
- Eğer ilaç tedavisi başlanmışsa mutlaka uygun doz ve zamanda ilaçların kullanılması,
- İlaç alerjisine maruz kalmamak için sadece hekiminizin önerdiği ilaçların kullanılması,
- Gün içinde yeterince su içilmesine dikkat edilmesi,
- Günde en az 8 saat uyunması,
- Genel olarak bağışıklık sisteminin güçlü tutmak için gereken önlemlerin alınması astım ataklarının sıklığını azaltmak için alınabilecek önlemlerdir.