Eylül ayının gelmesi ile birlikte okul için hazırlıklar başlar. Çocukların bir kısmı okula yeni başlarken bir kısmı da arkadaşları ve öğretmenleri ile yeniden buluşacağı için heyecanlıdır. Bu süreç hem çocuk, hem de aile için oldukça zorlayıcı olabilir.
Açılan okullarla birlikte bazı adaptasyon sorunları yaşayan çocuklarımıza yardımcı olabilmek için neler yapabiliriz birlikte bakalım.
Çocuklar ister ilk kez okula başlasınlar, ister tatil dönüşü okula geri dönsünler bir süre adaptasyon sorunları yaşamaları oldukça doğal. Ailelerinin güvenli ortamından çıkan çocuklar eğer bir de aileye bağımlı, özgüvenleri olmayan ve kendi işlerini kendileri yapamayan çocuklar olarak büyütülmüşseler okul dönemi onlar ve aileleri için oldukça zorlayıcı olabilir. Yapılan çalışmalarda bizim ülkemizde her beş çocuktan birinin benzer sorunlar yaşayabildikleri görülmüştür.
Çocukların adaptasyonlarının kolay olabilmesinin belki de ilk kuralı olaya ailelerin adapte olması. Ailelerin çocuklarını yetiştirirken çok fazla koruyucu bir tutum içine girmeden, kendi işlerinin yaşına uygun olanlarını yapabilen çocuklar yetiştirmeye çalışmaları gerekir. Çocukların büyüme süreçleri bu şekilde geçmedi ise okula başlayış sürecinde ailelerde en az çocukları kadar kaygı duyabilirler. Ancak ailelerin okula hazırlık ve başlangıç döneminde stresli olmaları, kaygılarını çocuğun yanında dile getirmeleri çocukların kaygı düzeyini daha da artırmaktan başka bir işe yaramaz. Adaptasyonun kolay olması için önce aileler sakin olmalı, kaygılarını çocuğun yanında dile getirmeden çözümlemeye çalışmalılar.
Okula başlayacak çocukların okula kolay adapte olabilmesi için okullar açılmadan önceki 1 – 2 haftalık süreçte, evdeki yaşantı okul dönemi yaşantısına doğru geçiş için iyi bir fırsat. Geç yatıp geç kalkan, sınırsız televizyon ve bilgisayar oyunu oynayan, evden kısa süreli de olsa ayrılmayan çocukların adaptasyonları daha uzun sürer. Bu nedenle yavaş yavaş uyku ve yemek saatleri kaydırılmalı, televizyon ve bilgisayar oyunlarına sınırlama getirilmeli. İlk kez okula başlayacak çocuk daha önce hiç aile bireylerinden ayrı kalmamışsa kısa sürelerle arkadaş ya da akrabalarda kalması sağlanarak bunun doğal olduğu mesajı verilmeli.
Okullar açılmadan önce yapılacak okul alışverişine dahil olması da çocuğun adaptasyon sürecine katkıda bulunur. Kendi sevdiği ve istediği eşyaları seçen çocuk daha zevkle okula gidecektir.
Ailelerin kendi okul dönemleri hakkındaki olumlu anlatımları da çocukların okula uyumunu kolaylaştırır. Aileler okul döneminde yaşadıkları zevkli, eğlenceli anları, kurdukları dostlukları anlatarak çocuklar için okulu daha cazip bir hale getirebilirler. Evde oynanan oyunların içine okulda geçen oyunlar eklenerek çocuklar okul hayatına hazırlanabilirler.
Çocukları en azından ilk birkaç gün ailelerin okula bırakıp okuldan almaları çocukların kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacaktır. Okuldan alınan çocukla birlikte onunda sevdiği bir gezi ya da faaliyet yapılması ailenin tüm bireyleri için iyi gelecek bir hareket olacaktır.
Çocuğun okula uyum sağlaması için okullar açılmadan önce okulu, sınıfını ziyaret etmek, mümkünse öğretmeni ile tanışmak da adaptasyonuna yardımcı olabilir.
Okulda çocuklardan kapasitelerine göre beklenti içine girmek ve gerçekçi hedefler koymak gerekir. Kendisinden çok büyük beklentilerin olduğu çocuklar daha büyük kaygı duyarlar ve bu da uyumlarını azaltır. Bu nedenle çocukların akademik başarı hedefleri çocuklar ve eğitimcilerle birlikte görüşülerek koyulmalıdır.
Çocukların uyum sürecini olumsuz etkileyen bir diğer faktörde çocuğun okuldaki diğer çocuklarla kıyaslanmasıdır. Hiçbir çocuk diğeri ile kıyaslanmamalıdır. Unutulmamalıdır ki her çocuk benzersizdir ve farklı yönleri daha kuvvetlidir. Çocuklar birbirleri ile kıyaslanmadan güçlü yönleri bulunarak desteklenirler ise okula çok daha zevkle devamları sağlanmış olur.
Anne babalar okula uyum sürecinde sakin ve kararlı ir tutum sergilemelidir. Okula devamın tartışmaya açık bir konu olmadığı, yaşıtları ile birlikte eğitimin çocuğun iyiliği için bir gereklilik olduğu mesajı çok net verilmeli.
Okula uyum sorunu yaşayan çocukların uyum süreci ile ilgili anlattıkları her şey mutlaka ciddiye alınarak dinlenmeli. Çocuğa gülmek, sorununu küçümsemek bu dönem için hiç uygun olmayan davranışlar arasında yer alır. Çocuğunuzu dikkatle dinleyerek uyumunu olumsuz etkileyen ve belki de farkında olmadığınız bir sorunu yakalama şansınız olacak. Ayrıca çocuğun ifade ettiği sorunlar için birlikte çözüm yolları üretmeniz çocuğunuzun size olan güvenini artıracaktır.
Okuldan eve gelen çocuk için açık uçlu sorularla sohbet etmeye çalışmak onun kendini ifade etmesine olanak sağlayacak. Sence bugün seni en çok ne zorladı, hangi dersi daha çok sevdin, arkadaşlarınla neler oynadınız gibi sorularla sohbeti açmaya çalışabilirsiniz. Bu arada sizde ona kendi gününüzün nasıl geçtiği, neler yaptığınız ile ilgili bazı şeyler anlatabilirsiniz. Böylece tek taraflı değil karşılıklı bir paylaşım yaşama şansınız olacaktır.
Çocuğunuza hayattaki tek uğraşısının okul olmaması gerektiği mesajını verebilmeniz için sevdiği bir hobiyi yapmasına izin vererek, arkadaşları ile sosyal aktiviteler planlayarak okul dışında kendini ifade edebileceği alanlar yaratmaya çalışın. Böylece sosyal beceriler kazanan çocuklar okula uyum sürecini daha kolay atlatırlar.
Uyum sürecinin kısa sürede sorunsuz atlatılabilmesi büyük oranda ailenin destekleyici, sabırlı ve anlayışlı olmasına bağlı. Tüm bunlara rağmen 2 haftayı geçen uyum sorunları için uzman desteği almak gerekebilir.