“Tenisten nefret ediyorum!”
Bu cümlenin sahibi 8 Grand Slam şampiyonluğu olan Andre Agassi. 90’ların tenis ikonu, sıra dışı karakteri Agassi, “Open” ismini verdiği otobiyografisinde nefret ettiği bu sporun zirvesine nasıl çıktığını ve bu yolculukta çektiği sıkıntıları okuyucuyla paylaşıyor.
Çocuklarının spor yapmasını isteyen, onları teşvik etmeyi düşünen anne-babaların bu kitaptan çıkartacağı çok önemli dersler var. Andre Agassi kendini bildiği günden beri tenisin içinde ve bunu sağlayan kişi de babası. Ancak birey olma yolcuğunda atılan adımların önemsenmemesi ve çocuğa bir proje gibi yaklaşılması ciddi sorunları da beraberinde getirmiş. Sıkıntılı bir okul hayatı, kendiyle barışık olmama duygusu, çok sık yaşanan iniş ve çıkışlar bu sorunlardan bazıları.
Andre Agassi kendisinden sonra gelecek olan jenerasyonun temsilcileri gibi değildi. Son 20 yılda erkek tenisine damga vuran Roger Federer, Novak Djokovic ve Rafael Nadal katıldıkları her turnuvada mutlak favori adayları içinde oldular ve çok uzun bir süredir sahneyi kimseye bırakmıyorlar. Kariyerlerindeki dalgalanmalar çok olmadığı gibi kendilerine o kadar iyi baktılar ki uzun süreli sakatlıkları da neredeyse yaşamadılar. Başarı çıtası onlar için her zaman çok yüksekti. Andy Murray, Stanislav Wawrinka gibi isimler zaman zaman onları zorlasa da bu masaya oturacak dördüncü isim olamadılar. Andre Agassi, erkek tenisinin bu altın çağından hemen önceki dönemin en önemli aktörlerden biriydi ancak bu sadece korttaki başarılarıyla olmadı. Magazinden ve sansasyonel olaylardan uzak kalamadı. Gözler üzerindeydi.
İlk Grand Slam zaferine 1992 yılında Wimbledon’da, (turnuva kuralları gereği beyaz giymek zorunda olmasına rağmen) bir Rockstar havasında kavuşan Agassi, son Grand Slam’ini kazandığı 2003 Avustralya Açık’ta artık bir aile babası görüntüsündeydi. Bu değişim sadece dökülen saçlarından utandığı için taktığı peruğu çıkarıp atmasından kaynaklanmıyor. 1992 ve 2003 arasında geçen zamanda o kadar çok şey yaşanıyor ki, yaşananlardan ders çıkartıp olgunlaşmak kalıyor geriye artık. Ünlü aktris Brooke Shields’le evliliği ve bu evliliğin getirdiği sorunlarla birlikte en iyi tenis oyuncuları sıralamasında 141. sıraya kadar gerilemesi, boşanması sonrası yeniden zirveye çıkışı, efsane raket Steffi Graf’a olan hayranlığı ve onunla evliliğe giden süreci, Pete Sampras ile olan rekabeti ve buhranlı dönemleri okumaya hazır olun.