Şeftalinin Faydaları

Anavatanı, Çin ve Güney Asya olan şeftali, uzun yıllar boyunca Çin’de ölümsüzlük ve dostluk sembolü olarak kabul edilmiş bir meyvedir. Bilimsel adı Prunus persica olan şeftali, ılıman bölgelerde yetişir ve Rosaceae familyasının bir parçasıdır.

En çok Akdeniz bölgesinde ve Bursa’da şeftali yetiştiren ülkemiz, dünya genelinde şeftali üretiminde altıncı sırada yer alıyor. Bu sayede sıklıkla tüketebildiğimiz şeftali bol miktarda C, A ve B vitamini içerir. Ayrıca magnezyum, potasyum, kalsiyum, demir ve sodyum açısından da oldukça zengin. Çok etkili bir antioksidan olan şeftali aynı zamanda bağışıklığı güçlendiriyor ve enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı oluyor.

• Sindirim sistemini düzenleyen şeftali aynı zamanda idrar söktürücü özellik de gösterir. Bu özellikleri sayesinde de böbrek ve bağırsak fonksiyonlarını düzenler ve daha sağlıklı çalışmalarını sağlar.
• Şeftali, bioflavonoid ve karotenoid açısından oldukça zengin bir meyvedir. Bu sebeple kanser hücrelerinin yayılmasına engel olabilir ve kansere karşı koruyucu bir etki oluşturur.
• Yüksek lifli yapısı ve zengin potasyum içeriği ile kolesterolün düzenlenmesine ve kötü kolesterolün düşmesine yardımcı olur. Bu sayede kalp sağlığı için de olumlu bir etki yaratır. Şeftali, aynı zamanda çok etkili bir antioksidan olarak damarları temizler ve kan akışının düzenlenmesini sağlar. Böylece, kalp hastalıklarına yakalanma riskini de önemli ölçüde azaltabilir.
• Oldukça düşük kalorili bir meyve olan şeftali lifli yapısıyla tok tutma özelliği de gösterir, böylece kilo verme sürecine destek olur. Tabii ölçülü tüketmeye dikkat etmeyi unutmamak gerek!
• İçeriğindeki fosfor sayesinde ağız ve diş sağlığının korunmasında etkili olur. Fosfor aynı zamanda kemikleri ve dişleri güçlendirmeye yardımcı olur. Ayrıca, kemik erimesine neden olabilecek bazı kemik rahatsızlıklarının önlenmesinde de rol oynar.
• Yüksek A vitamini içeriğine sahip olan şeftali, görmeyi iyileştirici ve göz hastalıklarına iyi gelen bir etki gösterir. Aynı zamanda A vitamini sayesinde iltihabı azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
• İçeriğindeki C vitamini sayesinde, cilde de iyi gelir. Ciltteki ilk yaşlanma belirtilerine, renk bozulmalarına, ton eşitsizliklerine iyi gelen şeftali, cildi deformasyona karşı da koruyabilen önemli bir antioksidandır.

Şeftalili Kek

Şeftali yemeyi herkes sever, ancak yaz aylarının sevilen bu meyvesini bir de eşsiz bir tatlıya dönüştürmek istemez misiniz? Şeftalinin kekle buluştuğu bu tarifi çok seveceğinizden emin olabilirsiniz…

Malzemeler

2 adet oda sıcaklığında yumurta

7 yemek kaşığı oda sıcaklığında bekleyip yumuşamış tereyağı

1 su bardağı toz şeker

1 su bardağı yoğurt

1 paket vanilin

1 paket kabartma tozu

Tarçın

1 adet limon kabuğu rendesi

1 su bardağı un

2 yemek kaşığı nişasta

3 adet şeftali

Hazırlanışı

Kek kalıbınızı katı yağ ile güzelce yağlayın ve unlayın.

Fırınınızı ısınması için 170 dereceye ayarlayıp, açın.

İlk olarak şeftalileri yıkayalım ve kabuklarını soyalım. Şeftalilerden bir tanesini küp küp olacak şekilde, diğer 2 şeftaliyi ise orta incelikte dilimler olacak şekilde keselim.  Diğer taraftan tereyağı ve toz şekeri bir kaba alıp, mikser yardımıyla 5 dakika kadar iyice çırpalım. Ardından sırayla, çırpmaya devam ederek yumurtaları ilave edelim ve birkaç dakika daha çırpalım. Üzerine yoğurdu ekleyip karıştıralım. Un, nişasta, kabartma tozu, vanilin ve tarçını, birlikte bir elekten geçirerek hazırladığımız karışıma ekleyelim. Mikserle, en düşük devirde, kısa süre sadece karışana kadar çırpmaya devam edelim. Rende limon kabuklarını da ekleyip bir kaşık yardımıyla karıştıralım. Kek harcına son olarak küp küp doğradığımız şeftalileri ilave edelim ve yine yavaş yavaş karıştıralım.

Çok büyük olmayan bir kek kalıbını, önce tereyağı ile yağlayıp sonra üzerine un serpelim. Hazırladığımız kek hamurunu bu kek kalıbına aktaralım ve dilim dilim kestiğimiz şeftalileri harcın en üstüne aralıksız olacak şekilde dizelim. Önceden 170 derecede ısıttığımız fırına koyalım ve diğer keklerden daha uzun sürede pişen bir kek olduğu için, ilk 35 dakika fırının kapağını açmayalım.

Ortalama bir saat sürecek olan pişme sürecinde, kekimizi ara ara bir kürdan ya da çatalla kontrol edelim. Eğer içi henüz pişmemişken, üzerinin fazla kızardığını fark edersek, kekin üzerine bir yağlı kağıt kapatarak içi pişene kadar üstünün yanmasını engelleyelim. Pişen keki, dinlenip soğuduktan sonra üzerine isteğe göre pudra şekeri serperek servis edelim. Afiyet olsun!