Sağlıklı ve mutlu haftalar! Geçtiğimiz günlerde Venüs’ün Boğa burcuna geçmesinin ardından 19 Nisan’da Merkür ve Güneş de arka arkaya bu alana ilerleyecek. Soğuk ve kuru bir mizaca sahip olan Boğa burcundaki gezegen birikimi etkisiyle, hayatımızdaki toprak elementi vurgusu artmaya başlayacak.
Klasik bilgilere göre Boğa burcu, vücutta boyun ve boğaz bölgesiyle ilişkilendirildiğinden dikkatimiz bu alana yönelebilir. Güneş ve Merkür’ün tetiklemesiyle bademciklerde gelişebilecek rahatsızlıklar, ses ve ses tellerinde sorunlar yada sinirsel bir takım hassasiyetlerin boğaz bölgesine vurması gibi etkiler söz konusu olabilir. Ayrıca diş ve diş eti rahatsızlıkları da meydana gelebileceğinden ağız ve diş bakımına önem vermeniz gereken bir döneme giriyorsunuz. Boğa burcu, keyfine düşkün bir doğada olduğundan beslenme, hoş lezzete sahip besinlere yönelme motivasyonunuz yükselebilir. İştah artışı ve bedensel aktivitelerde azalmadan dolayı kilo almak mümkün. Bu nedenle özellikle doğa içerisinde yapılabilecek düzenli ve dengeli egzersizleri ihmal etmeyin. Keza karbonhidrat içeren yiyeceklere fazlaca yönelme ihtiyacı duyabileceğinizden insülinde dengesizlikler, diyabet rahatsızlıklarının harekete geçme potansiyeli söz konusu. Taze sebze/ meyveler ve sağlıklı yağ yönünden zengin besinleri dengeli miktarda tüketmek uygun olabilir. Hormonlar ve özellikle Tiroit hormonları da Boğa burcunun alanına girmektedir. Tiroit bezi, işlevi gereği kalp atış hızını düzenlemeye destek olmakla birlikte bazal metabolizma hızını arttırmaktadır. Dolayısıyla metabolizma hızında meydana gelebilecek yavaşlamalar da kilo alımını arttırabilir.
Astrolojinin derinleşmesiyle Boğa burcu, kafatasının alt kısmında yer alan ve beynin önemli bir merkezi olan Medulla bölgesiyle de ilişkilendirilmiştir. Hayati refleksleri (kalp atışı, solunum ve kan damalarındaki dolaşımla ilgili refleksler) içeren görevlere sahip Medulla’da gelişebilecek hassasiyetlere karşın potansiyelleri olanlar rutin kontrollerini ihmal etmemeliler. Güzel haber ise; besleyen ve rahatlatan bir doğaya sahip Venüs, yöneticisi olduğu yani gücünü rahatlıkla ortaya koyarak iyicil yönlerini yansıttığı alanda ilerliyor. Bu sebepten Boğa burcu kapsamına giren rahatsızlıklara sahip okuyucularımızda iyileştirici bir sürecin göstergesi olabilir.
Jane Ridder Patrick “Medical Astrology” isimli kitabında insan beyninin evrimleşmiş olsa da temelinde sürüngen beyinden kaynaklı güdüsel ve dürtüsel ihtiyaçları olduğundan bahseder. Bu ihtiyaçlar; fiziksel ve kişisel bakım, ruhsal doyum, sevme-sevilme gibi bazı duygularla alakalıdır. Son derece güçlü olan bu duyguların işlenmemesi halinde psikolojik veya fizyolojik hastalıklara neden olabilir. Boğa burcu, fiziksel olarak dokunma ve beraberinde hissetme arzusu yoğun olan bir yapıdadır. Vücudumuzda pek çok işlevi olan Oksitosin hormonu; sosyalleşme, insanlarla iletişim kurma, tensel temas ve cinsel birlikteliklerle salgılanmaktadır. Oysa içinde bulunduğumuz pandemi sürecini göz önüne alırsak tüm ikili ve sosyal ilişkilerimizde mesafe koymak ve mümkün olduğunca fiziksel temastan kaçınma gereği duymaktayız. Bu nedenle keyif aldığımız aktivitelere yönelmek, müzik dinlemek, dans etmek, sanatsal uğraşlar, yaratıcı çalışmalar, yoga ve dengeli seviyede yapılacak doğa yürüyüşleri Oksitosin salınımını destekleyecektir. Elbette Oksitosin hormonu dışarıdan takviye olarak alınabilse de; önümüzdeki günlerde doğayla bütünleşmenizi ve 5 duyuya yönelik pratikler uygulamanızı tavsiye edebilirim. Gerek fiziksel gerekse ruhsal anlamda beslenmek adına nelere ihtiyaç duyduğunuzu fark edebilmeniz için; bedeniniz ve duygularınızla bağ kurmaya çalışmak faydalı olabilir.
Toprak elementinde oluşan bu yoğunluğu spiritüel bakış açısıyla irdelersek; bedenin enerji merkezlerinden kök çakraya denk geldiğini görebiliriz. Kök çakranın temel konuları; hayatta kalma, köklenme, fiziksel dünya ile bağ kurma, beslenme, güven ve aidiyet hissetmektir. Vücutta, omurganın alt temeli olan kuyruk sokumuna yakın konumdadır. Dengeli olma halinde; sağlık, canlılık, enerjetik olarak temellenmiş hissetmek, beden stabilizasyonunda rahatlık ve denge, güven hissi, gevşeyip rahatlayabilme kendi akışında gerçekleşebilir. Kök çakradaki herhangi bir dengesizlik ise güvenliğimizin tehdit altına girmesiyle hissedilen korku kaynaklı olacaktır. Meditatif pratikler yada yoga asanaları ise düzene girmesi adına destekleyici olabileceği gibi yukarıda bahsettiğim aktivitelerden de yararlanabilirsiniz.
Sevgiyle…
Kaynaklar:
Medical Astrology, Jane Ridder Patrick
Gufran Erkılıç, Raphael’s Medical Astrology çevirileri
Çakraların Psikolojisi Eğitim Kitabı, Devrim Akkaya
Astroloji Okulu, Sena Büyükçopur
Albatros Bilişim Kooperatifi