2019 yılı sonunda Çin’in Wuhan kentinde görülen vakalardan sonra hızla tüm dünyaya yayılan ve hala da tüm dünyayı etkisi altında tutan Covid-19 salgını nedeniyle günlük yaşam tarzı ve rutin aktivitelerimizde de değişiklikler meydana geldi. Özelikle sosyal kısıtlamalar ve sokağa çıkma yasakları nedeni ile evde geçirdiğimiz süreler arttı. Artık birçok sektör home-office çalışıyor ve buna bağlı olarak da kas, kemik, eklem ve tendon yapılarımızda harabiyet veya fonksiyon kaybı riski artıyor. Bu nedenle pandemi günlerinde bir sağlık sorunu olarak hareket sistemiz, omurga, kas ve iskeletimiz ile ilgili sorunlarla karşılaşmamak adına bu konuya özel bir önem gösterilmesi gerekiyor.
HAREKET SİSTEMİMİZİN PARÇALARI NELERDİR?
Oturup kalkmak, yürümek, yemek yemek, nefes alıp vermek, konuşmak, gülmek gibi günlük yaşamsal faaliyetlerimiz vücudumuzdaki kas, kemik, tendon ve bağ dokusu gibi sistemlerin ortaklaşa çalışması sonucu oluşur. Yeterince sağlam kemiklerimiz olmadığında vücudumuza yeterli destek sağlanamaz ve ihtiyaç halinde basit zorlamalarda bile kırık riski ile karşılaşabiliriz. Yeterince güçlü kaslarımız olmadığında ise bu kemik sistemini hareket ettirecek gücü bulamayız. Kemiklerin birbirine bağlandığı eklem yapıları iyi çalışmadığında ise hareket kısıtlılığı ile karşılaşılabilir ve bu durum hareket esnasında ağrıya da sebebiyet verebilir. Eklem içinde yer alan eklem sıvıları ekleme kayganlık sağlar. Bu eklem sıvıları tıpkı araba motorundaki hareketli parçaların birbirine sürtünmeden, aşınmadan çalışması sağlayan motor yağları gibi çalışır. Eklem romatizması gibi hastalıkların temelinde kemiklerin eklem yüzeylerinin bozulması yanında kayganlığı sağlayan eklem sıvılarında azalmada önemli bir rol oynar.
OMURGA NEDİR?
Omurga baş ile kuyruk sokumu arasında bulunur. Omur denilen 33 kemikten ve bu kemikleri birbirine bağlayan ve fonksiyonel olarak hareket etmelerini sağlayan eklemler ile tüm bu yapıyı bir arada tutan bağ dokusundan oluşur. Omurga için vücudumuzun çatısı demek çokta yanlış olmaz. Omurgamız sağlıklı nefes almamızdan ve kaslara beyinden gelen emirleri getiren sinirleri taşımak ve korumak gibi önemli fonksiyonlara sahiptir.
Sağlıklı hareket edebilmek için tüm bu yapıların bir ahenk ve düzen içinde uyumlu olarak çalışması gerekir. Bu yapılardan herhangi birinde ortaya çıkabilecek işlevsel kayıplar tüm sistemi etkiler ve sonuçta başta hareket kısıtlılığı olmak üzere birçok rahatsızlık ve hastalığa sebep olabilir.
FİZİKSEL AKTİVİTE NEDEN ÖNEMLİDİR?
İnsan bedeni hareketsiz kalmaya uygun olmayan dinamik bir kurguya sahiptir. Pandemi nedeni ile yaşanan hareketsizliğin etkileri kısa vadede çok hissedilmese bile orta ve uzun vadede ortopedik kaynaklı çok fazla sağlık sorununa yol açabileceği öngörülüyor. Vücudumuzda düzenli olarak çalışması gereken eklem ve kas sistemi eğer belli bir düzende bu hareketleri yapmazsa özellikle kol, bacak ve omurgamızın yer aldığı sırt bölgesinde fizyolojik yapıda bozulmaya neden olabilir. Bu nedenle sosyal kısıtlamalar, sokağa çıkma yasakları ya da home-office çalışmalar esnasında evde geçirilen sürelerde bile çok basit egzersiz hareketleri yapılarak fizyolojik bozulmanın önüne geçilmesi gerekir. Hareket etmeye daha sabah uykudan uyanırken başlanmalı, sabah uyandığımızda eğilme hareketleri, gerilme hareketleri beden çevirme hareketlerini içeren basit egsersizlerle güne başlamak daha iyi olabilir. Evde geçirilen süre içinde uzun süre boyunca aynı pozisyonda kalınması home-office çalışmanın kaçınılmaz sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Tablet, cep telefonu, diz üstü bilgisayar ekranı gibi dijital ekranlara eğilerek bakanlarda boyun ve omurga bölgesinde duruş bozukluklarına sık rastlanılır. Cep telefonu ve tablet gibi dijital ekranları başımızı eğerek kullanmak yerine çalışma masalarının üzerinde ya da başımız karşıya bakar şekilde izlememizi sağlayan ayaklıklarla kullanmayı alışkanlık haline getirmek gerekir. Sosyal izolasyonu sağlayabilmek adına evde uzun süreler geçirilen bu zor dönemde sürekli aynı pozisyonda kalınmaması eklemlerin en az yarım saatte bir hareket ettirilmesi uygulanabilecek en basit öneriler arasında yer alır.
Eklem hareketlerini yaparken yaşadığımız odaların iyi havalandırması da hem kendimizi iyi hissetmemize hem daha sağlıklı nefes almamıza yardımcı olacaktır. Bu basit egzersizleri yaparken gün içinde de en az 2 litre su içmeye de dikkat etmek sadece omurga sağlığımız için değil tüm vücut sağlığımıza da faydalı olacaktır. Beslenme rejimimiz içinde kas kaybını önlemek için protein ağırlıklı beslenmek, bol sebze meyve tüketmek gerekmektedir. Hazır gıdalardan ve hareketsizlikten uzak kalmak aynı zamanda fazla kilo alımını önleyeceği için dolaylı yollardan da kas ve iskelet sağlığımıza olumlu etkileri olacaktır.
Sürekli hareketsiz kalmak nasıl kas ve eklem sistemine nasıl zarar verirse aslında kas iskelet sağlığını korumak için yapılan yanlış egzersizler de aynı şekilde zarar verebilir. Sürekli olarak aynı hareketin tekrarlanması, farklı kas gruplarının çalıştırılmaması, eklemlerin zorlanması ağrılara ya da kalıcı harabiyetlere sebep olabilir.
Bu zor dönemin daha ne kadar süreceğinin belli olmadığı bu günlerde ilk amacımız ağrısız ve sağlıklı kalmak olmalıdır. Bu nedenle yeterli sıvı alımına, dengeli beslenmeye, düzenli uyumaya ve yaşımıza ve fiziksel durumumuza uygun egzersizlerle bu süreci tamamlamamız pandemi sonrası yaşayacağımız tüm sağlık sorunları gibi omurga, kas ve eklem sorunlarını da en aza indirecektir.