Estetik kaygıların varlığı insanlık tarihi kadar eski. Dişler ise estetik denince akla gelen ilk konu belki de. Dişlerin şekli ve dizilimi ile ilgili beklentiler giderildikten sonra daha beyaz olsun beklentisi başlıyor. Tabii her zaman beyazlatma talebi bu kadar keyfi olmayabiliyor. Travma, daha önce yapılan dental tedaviler veya birtakım dental anomaliler de tek diş veya birkaç dişin beyazlatılmasını elzem kılabiliyor.
Öncelikle diş beyazlatma ile diş taşı temizliğini birbirine karıştırmamak gerekiyor. Diş taşı temizliği ve ardından yapılan polisaj işlemi yani profesyonel bir macun ile hekim tarafından dişlerin fırçalanması, dişlerin üzerindeki kalıcı olmayan renklenmelerin ve lekelerin temizlenmesi sağlar. Kimyasal bir işlem değildir ve dişlerde kalıcı değişikliklere yol açmaz. Bu işlem hekiminizin tavsiyesi doğrultusunda, diş taşı birikme sıklığınıza bağlı olarak 6 ayda bir veya yılda bir kere yapılabilir. Öte yandan daha önce yapılan kanal tedavileri veya siyah renkli dolgu malzemeleri içindeki boyayıcı maddeler sebebiyle dişleri renklendirebiliyor. Bu tarz dişin içinden kaynaklanan renklenmeler için ‘’internal bleaching’’ denilen içeriden beyazlatma işlemi gerekebiliyor. Bu beyazlatma türü genellikle tek bir diş için gerekli olup kimyasal bir ağartma sağlıyor. Etkisi uzun yıllar başarıyla sürüyor.
Bazen kalıcı dişlerin geliştiği 8-9 yaşa kadar olan dönemde kullanılan tetrasiklin türevi antibiyotikler veya florozis de dişlerin boyanmasına sebep olabiliyor. Bu tür renklenmeler ile genel olarak dişlerinin renginin bir veya iki ton açılması isteyen hastalara ‘’eksternal bleaching’’ denilen dışarıdan beyazlatma işlemi uygulanabiliyor. Bu tür beyazlatmalar kimyasal ağartıcı ajanlarla yapılan ve dişlerin yapısında kalıcı değişikliklere sebep olan işlemlerdir. Eğer beyazlatma yapılan dişler canlı ise dişlerden bir süre sıcak-soğuk hassasiyetine sebep olabilir. Uzun yıllar kalıcı değildir. Yapılan çalışmalar dıştan beyazlatmaların yaklaşık 2 yıl sonra büyük oranda eski haline döndüğünü göstermiştir. Sigara, çay ve kahve tüketimi beyazlatmanın çok daha hızlı bir şekilde eski haline dönmesine sebep olacaktır. İçerinden yapılan beyazlatma yalnızca klinik şartlar altında yapılabilir. Fakat dışarından beyazlatmanın iki tipi vardır. 2 veya 3 seans gibi kısa sürelerde hekim tarafından klinikte yapılabileceği gibi yine hekim tarafından alınan bir ölçü ile kişiye özel şeffaf plaklarla ev ortamında daha uzun süreli de yapılabilir. Hangi tip beyazlatmanın uygun olacağına vakanın durumuna göre hekim karar vermelidir.
Şunları unutmayalım;
Yaşla birlikle dişlerin renkleri giderek sarılaşacaktır. Kişiden kişiye diş rengi muhakkak farklılık gösterecektir. Hatta her dişimizin rengi dahi birbiriyle bire bir aynı değildir. Özellikle köpek dişlerimizin rengi diğer dişlerimize göre mutlaka daha sarıdır. Her türlü renklenme yukarıda saydığımız beyazlatma yöntemleri ile ağarmayabilir. Bazı gelişimsel veya yapısal anomaliler dişlerin yalnızca kaplanarak veya estetik dolgu malzemeleri ile onarılmasına sebep olabilir. Yapılan kimyasal beyazlatmaların dişlerde kalıcı değişikliklere sebep olduğu ve birtakım komplikasyonları olabileceği bilinmelidir. Son olarak estetik kaygıların ruh halimize göre dahi zamanla büyük değişiklikler gösterdiğini unutmayalım. Dönemsel arzularımız sebebiyle gerçekten endikasyonu yoksa kimyasal beyazlatmalar için fazla ısrarcı olmayalım.