14. yüzyıldan itibaren bugünkü anlamıyla bilinen kahvenin hem dünyada hem ülkemiz kültüründe oldukça önemli bir yeri vardır. Günlük olarak sık tüketilen kahvenin beslenmeye ve sağlığa olan etkileri, faydaları ve günlük tüketim dozuna ilişkin yapılmış birçok çalışma bulunur. Yapılan araştırmalar, kahve antioksidan içeriği oldukça yüksek bir besin olduğunu ortaya koymaktadır. Bu özelliğinin yanı sıra birçok faydası bulunan kahveyi günde bir fincan tüketerek birçok hastalık riskini düşürmeniz mümkün…
- Son yıllarda yapılan çalışmalar, kahvenin kansere karşı korumada etkili olduğunu göstermektedir.
- Günde 3 bardak kahve tüketimi, karaciğer kanserine yakalanma riskini %50 olarak azaltır.
- Karaciğer kanserine yakalanma riskini azaltarak, bu hastalıkta risk oluşturabilen diyabeti veya siroz hastalığını engelleyebilir.
- Kahvenin bağırsak hareketlerini artırması ve yüksek antioksidan içeriği sayesinde kalın bağırsak kanseri riskini azaltır.
- 2012’de yapılan bir çalışmada ise kahvenin Parkinson hastalarında hareket kontrolünü sağlamada yardımcı olabileceği belirtilmiştir.
- Kahve fiziksel performansı artırmada ve konsantrasyon sağlamada yardımcı olur.
- Kahvenin depresyona karşı koruyucu olduğu da yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Günde ortalama 4 fincan kahve içen bireylerin depresyona girme oranı %10 daha azdır. Kahvenin mutluluk vermesinin nedeni ise serotonin ve dopamin gibi salgıların üretimine yardımcı olmasıdır.
Kahvenin Beslenmedeki Önemi ve Tüketim Miktarı
Sağlıklı bireyler günlük ortalama 300 mg kafein alabilir. Bu da yaklaşık 3-4 fincan kahveye denk gelir. Kafein çay, kola, enerji içeceği gibi içeceklerde de bulunduğu için tüketim miktarlarına dikkat edilmelidir. Kilo kontrolü için şekersiz, şurupsuz, kremasız kahveler tercih edilmelidir. Şurup, krema gibi eklentilerle birlikte bir kahve 500 kalorilere kadar ulaşabilmektedir. Kahveyi sütlü tercih etmek ise kaliteli protein alımına, iştah kontrolüne ve kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olabilmektedir.