Bazı meslek grupları anlatılırken söze insanlık tarihi kadar eski diyerek başlanır. O meslek gruplarından biri de eczacılık mesleğidir. İnsanlık tarihinde ilaçla ilgili ilk bilgilere Sümer tabletlerinde rastlanır. Daha sonraki dönemde kurulan Mısır, Acem, Çin ve Hint uygarlıklarına gibi birçok uygarlığa ait kaynaklarda da o döneme ait ilaçlara dair bilgilere rastlamak mümkündür.
Günlük hayatta sık karşılaşılan, her mahallede herkesin güvendiği bir eczacısı mutlaka vardır. Özellikle son dönemde tüm dünyanın içinde bulunduğu Covid 19 pandemisi nedeni ile sağlık hizmetine ulaşmakta sorun yaşayan vatandaşlar eczacıları aracılığı ile sağlık problemleri için danışmanlık hizmeti aldılar. Tüm sağlık çalışanları gibi eczacılarda Covid 19 pandemisinde zorlu koşullarda kesintisiz hizmet vermeye devam ettiler.
Peki kimdir bu eczacılar?
Eczacı, ilaçların etken malzemelerinin tasarımı aşamasından başlayarak sentezlenmesi, ilaç haline getirilmesi, hastaya verilmesi, güvenilir ve etkin olması ile bunların takibini sağlayan önemli bir sağlık çalışanıdır. Eczacılık mesleği aslında doktorla hasta arasında iletişimi sağlayan köprüdür. Ülkemizde üniversite giriş sınavında alınan puana göre eczacılık fakültelerine yerleştirme yapılır. 5 yıllık eğitimden sonra eczacılık yapmaya hak kazanılır. Eğitimin ilk 4 yılı teorik ve stajdan oluşurken son yıl staj yapılarak tamamlanır.
Yaptığı iş gereği vatandaşla birebir yakın temas kurması nedeni ile eczacılar aslında vatandaşların sağlık problemlerinde ilk başvurdukları sağlık danışanları olarak sahada yer alırlar. İlk danışan olarak başlanan hizmet hekim muayenesini takiben ilaçlara başlanmadan önce son danışan olarak devam eder. Bu nedenle eczacıların hastaların doğru sağlıklı yaşam davranışlarına yönlendirilmesi, doğru tedavilere ulaşması ve doğru ilaç kullanımının uygun biçimde sağlanması gibi hayati konularda önemli bir görevleri vardır. Toplumda sağlık okur yazarlığının artırılmasında eczacıların rolü yadsınamaz.
200+ yılına kadar eczacılara yönelik olarak bazı ülkelerde çeşitli tarihlerde eczacılık günü kutlanırken bazı ülkelerde hiçbir kutlama yapılmazdı. Ülkemizde ise 1968 yılından beri her yıl akademik olarak eczacılık eğitiminin başladığı 14.Mayıs tarihi Eczacılık Günü olarak kutlanır. Mekteb-i Tıbbiyey-i Şahane’de ilk eczacılık sınıfının açıldığı tarih olan 14 Mayıs 1839 tarihi kutlamada esas alınarak bu tarih seçilmiştir. Bir eczacılar günü olması gerekliliği ile ilgili olarak ilk girişimleri ülkemizde Eczacı Remzi KOCAER 1949 yılında dile getirmiştir. Konu birkaç defa gündeme geldiyse de ilk Eczacılık Günü kutlaması ülkemizde 14 Mayıs tarihinde uzlaşılması üzerine 1968 yılında gerçekleştirilmiştir. Dünyada eczacılık günü adına bir birliktelik sağlanabilmesi adına 2009 yılında İstanbul’da toplanan ve birçok ülkeden katılımcının bulunduğu Dünya Eczacılık Kongresinde, Uluslararası Eczacılık Federasyonunun (FIP) kuruluş tarihi olan 25.Eylül tarihinin Dünya Eczacılık Günü olarak kutlanması kararı oy birliği ile alınmıştır. Bu karar daha sonra yazılı olarak tüm ülkelere bildirilmiştir. O tarihten itibaren tüm dünyada 25. Eylül Dünya Eczacılık Günü olarak kutlanmaktadır. Dünya Eczacılık Günü kutlamalarının yapılmasındaki ana amaç eczacıların yaşadığı ortak sorunları dile getirmek, mesleki deneyimleri ve gelişmeleri paylaşmak ve eczacılar için ortak bir mesleki vizyon oluşturabilmektir.
25 Eylül Dünya Eczacılık Günü aracılığı ile ilaç kullanımı ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken bazı hususları hatırlamakta fayda var.
Son yıllarda yapılan araştırmalar ölüm nedenleri arasında tıbbi hataların önemli bir rolü olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Bu tıbbi faktörlerden en önemlisi de ilaçlardır. Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre hastaların ilaç uyumu olarak tanımlanan ilaçların doğru kullanımı ne yazık ki % 50’nin üzerinde hatalıdır. Bu hataların önüne geçilebilmesi için önemli rol alan ana meslek dalı eczacılık mesleğidir. Özellikle günümüz koşullarında internet ortamında ve sosyal medya platformlarında sağlıkla ilgili birçok uzman olmayan kişi tavsiyelerde bulunup yorum yaparak ilaç tedavileri düzenliyor. Bazı bitkisel karışımlara internet ortamından sipariş vererek ulaşılıyor. Üstelik bu karışımların nerede ve ne koşullarda hazırlandığını bilmek te mümkün değildir. Bu nedenle sağlıkla ilgili bilgilendirmenin doğru olarak yapılması ve ilaç tedavilerinin mutlaka işin uzmanlarınca başlanması gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor.
İlaç alırken eskiden beri yapılan yaygın hatalardan biri de eş dost, konu komşu tavsiyesi ile ilaç kullanmaktır. İlaç kullanılmadan önce mutlaka hekim muayenesinden geçilmelidir. Muayenenin kısa vadede gerçekleşmesinin mümkün olmadığı durumlarda eczacıya danışılarak doğru yönlendirme alınmalıdır.
Eczaneden ilaç alımı esnasında kullanılan başka ilaçlar ya da kronik hastalıklar varsa eczacı bilgilendirilirse çok daha sağlıklı bir danışmanlık hizmeti alınabilir.
Vatandaşlar arasında en sık görülen yakınmalardan biri de farklı bölgelerdeki ağrı şikayetleridir. Ancak şu unutulmamalıdır ki ağrı nerede olursa olsun vücudun o probleme karşı bir savunma mekanizmasıdır. Bu nedenle en sık kullanılan ilaç grubu olan ağrı kesiciler mutlaka uzmanlara danışılarak kullanılmalıdır.
İlaçların mutlaka belirtilen doz ve zamanda kullanılması önemlidir. Bu konuda en iyi danışmanlığı verecek meslek grubu eczacılardır.
Unutulmamalıdır ki ilaç sadece eczanede satılır ve alınırken eczacının yaptığı uyarılar mutlaka dikkate alınmalıdır.
Dünya Eczacılık Günü aracılığıyla da işinin hakkını vererek yapan, pandemi gibi zor koşullarda bile görevini sürdüren eczacılara teşekkür edelim ve günlerini kutlayalım!
Dünya Eczacılık Günü
Pandemi gibi zor koşullarda bile görevini yapmaya devam eden eczacıların günü hakkında bilgi alın!