Hayatımızın %33’ünü kapsayan uykumuz; yiyecek tüketimi, solunum ve boşaltım kadar önemli bir faktör olup kişinin gerek fiziksel gerekse ruh sağlığı yönünden sağlıklı olması için önemli bir gereksinimdir. Uykusuz dinlenme mümkün olsa bile uykusuz yaşam mümkün değildir. Uyku kelimesinin anlamı oldukça fazladır ama kısaca açıklayacak olursak uyku; kişinin herhangi bir uyaranla uyandırılabileceği bağlantılı bir bilinçsizlik durumudur ve bu sürekli haldedir.
Uyku 4 evreden oluşur. Bu evreler sayesinde derin, rüyasız, dalgalı, normal uyku gibi değişik isimler verilmektedir. Bu evreler nasıl oluşur bunu açıklayacak olursak eğer;
Birinci Evre; Uyku ve uyanıklık arasındaki geçiş dönemidir. Sıçramaların ve sanki bir yerden düşüyormuş hissinin fazla olduğu dönem olarak adlandırılabilir. Göz küresi hareketleri olur ve kişi kolayca uyanabilir. Tüm uykumuzun 1-7 dakikasını kapsayan bir bölümdür.
İkinci Evre; Daha derin uyku olup uyandırılma biraz daha zorlaşmıştır. Tüm uykunun %40-%50’sini kapsar. Gözler hareketi yoktur, nabız ve solunum yavaş yavaş azalır.
Üçüncü Evre; Uykunun derinliği biraz daha artmıştır, uyanmak daha zordur. Beyin dalgaları düzensiz, nabız ve solunumun hızı ise düzenlidir.
Dördüncü Evre; Derin uyku evresidir. Bu evre beyin dalgalarının en yavaş olduğu evredir. Kas gerginliğinin azalması ve dinlenmenin sağlandığı, vücudun iyileşme sürecini yaşandığı evredir. Büyüme hormonu bu evrede daha çok salgılanır. Uykuda ses çıkarmanın, yatağı ıslatmanın, uyku halindeyken yürümenin gerçekleştiği evredir.
REM Uykusu: Diğer 4 evre sonrasında gerçekleşir. Normal bir gece uykusunda en az 5 dakika en fazla 20 dakika süren uyku durumunda 90 dakikada bir ortaya çıkar. REM uykusunun en önemli özelliği; rüya gördüğümüz evredir. Diğer önemli noktaları ise; kas geriliminin azalması ile dinlenmenin gerçekleştiği, metabolizma hızının arttığı, ruhsal açıdan dinlenme ve onarılmanın gerçekleştiği evredir. Ayrıca öğrenme, hafıza ve psikolojik uyum açısından önemlidir.
Bizler için uyku hikayesi oldukça önemlidir. Uyku hikayesini kapsayan kısımlar ise; yatağa giriş saati, uykuya geçiş saati, uyanma, gün içerisinde uyku hali, bireyin uyku öncesi ritüelleri, uyku için tercih ettiği odanın yapısı, bireyin günlük aktiviteleri, kafeinli içecek tüketimi ve ilaç kullanma durumu oldukça önemlidir.
Yetersiz uykunun bazı bulgu ve semptomlarını içeren fiziksel değerlendirmenin yapılması gerekir. Yetersiz uykunun bazı erken belirti ve semptomları; yorgunluk hissi, huzursuzluk, halsizlik, içe kapanıklık, saldırganlık, algılamada bozukluk gibi belirtiler gösterir.
Uyku bölünmesinin ve ortama ait bozuklukların düzeltilmesine yönelik yapabileceklerimiz; yatılan odanın kapısının kapalı olması, perdelerin kapalı olması, aydınlatmanın minimum düzeyde olması, kişiye uygun yastık seçimi, oda sıcaklığı, uygun havalandırma, eğer mümkünse telefonun uzak bir yere koyulması, kişiye uygun yatak seçimi ile uyku bölünmesini minimum seviyeye indirmek adına sosyal ortamımızı biz ayarlayabiliriz.
Uyumaya yardımcı olmak adına bazı rahatlatıcı işlemler vardır. Bunlar ise; yatmadan önce duş almak, süt içmek, kitap okumak ve kişisel hijyenik alışkanlıklarının (diş fırçalama, el ve yüz yıkama) yapılması.
Yeterli imkanınız olduğu halde uykuya başlamada, sürdürmede ve kaliteli uyumakta sürekli güçlük çekiyorsanız uykusuzluğunuz tedavi gerektiriyor olabilir. Kişisel olarak alabileceğimiz önlemler; uykunuz gelmeden yatağa gidilmemeli, yatakta uyumaya çaba gösterirseniz eğer saat ile kavgalarınız başlayabilir. Uyku saatine yakın yemek yenmemesi önemlidir. Kafeinli, gazlı ve alkollü içeceklerden ayrıca tütün kullanımından uyku öncesi kaçınılmalıdır. Eğer uyku probleminiz haftada en az üç kez ve en az üç aydır devam ediyorsa bir uzmandan destek almanız gerekebilir.