Sakız çiğnemenin sindirimi kolaylaştırmak, stresi ve gerginliği azaltmak, kilo vermeye yardımcı olmak ve hatta zihinsel aktiviteyi artırmak gibi saymakla bitmeyecek faydası var. Bu yazıda ağız ve diş sağlığına olan etkilerini paylaşacağız.
Dişlere zarar veren baş düşman dental plak ve asit ataklarıdır. Çürük oluşumu yazımızda asit ataklarından ve oluşma mantığından ayrıntılı şekilde bahsetmiştik. Asit ataklarını bastırmanın ise kilit noktaları tükürük akışını ve kalitesini artırarak dental plaktan kurtulmak. İşte sakız tam burada devreye giriyor. Öğünlerden sonra dişlerin özellikle çiğneyici yüzeylerinde biriken dental plağı kolayca uzaklaştırabiliyor. Daha da önemlisi çiğneme aktivitesiyle birlikte tükürük akışı artıyor. Bol miktarda tükürük hem dişlerin ve dişetlerinin yıkanmasını sağlıyor hem de ağız içinin pH’ının yükselmesini sağlıyor. Bolca yıkanan ağız mukozasında bakterilerin tutunması zorlaşıyor. Dişler çürükten korunurken azalan plak ve yıkanan mukoza ile ağız kokusunun da önüne geçilmiş oluyor.
Burada dikkat edilmesi gereken kritik birkaç nokta var. İlki; tercih edilen sakız muhakkak şekersiz olmalı. Şekerin bakteriler tarafından besin kaynağı olarak kullanıldığı ve yıkıcı asit atakları oluşturduğu unutulmamalı. Sakız çiğneyerek fayda sağlamayı umut ederken, şekerli sakızlarla ağız sağlığını bozmamak gerekir. Öte yandan sakız yalnızca dişlerin çiğneme yüzeylerindeki ve ara yüzlerindeki dental plağı azaltmada etkili görülmüştür. Yani dişlerin yanağa ve dile bakan yüzeylerindeki plağa etkisi görülmemiştir. Öte yandan artan tükürük salgısı ile bu bölgelerde diş taşı oluşumunu artırabileceğini raporlayan çalışmalar vardır. Özetle sakız çiğnemek diş fırçalamaya ve diş ipi kullanmaya asla alternatif değildir. Bu standart ağız bakımına ek olarak tercih edildiğinde fayda sağlayacaktır.
Diş eti hastalıklarının, kanamalı diş etlerinin ve ağız kokusunun temel sebeplerinden biri de ağız kuruluğu olabilir. Sakız çiğnemek tükürük salgısını artıracağı için ağız kuruluğunu gidermede destekleyici olabilir. Hatta yemeklerden sonra 10-20 dakika sakız çiğnemenin ağız kokusunu gidermenin yanı sıra reflü gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarını dahi hafifletebileceği bildirilmiştir.
Bunca faydasını saymak sakız çiğneyemeyen bazı okurlarımızı üzebilir. Çünkü çene eklemlerindeki rahatsızlıklar birçok hastamızın sakız çiğnemesine olanak tanımıyor. Eklem ağrıları yaşayan, çiğneme sırasında eklemlerinden sesler çıkan ve ağrı duyan, ek olarak diş sıkmaya bağlı eklem ve kas ağrıları yaşayan hastalarımızın daha kontrollü sakız tüketmesi tavsiye edilir. Özellikle tek taraflı uzun süre çiğneme eklem seslerini, ağrılarını artırabilir. Kısa süreli ve çift taraflı çiğnemelerle, kas yorgunluğu oluştuğunda çiğnemeyi keserek sakızdan zararsız faydalanmak mümkün olabilir.