İnsan vücudunun tamamını kaplayan organ derimizdir. Derimizin en üst tabakası ise su ve yağ içeren bir katmandan oluşur. Çeşitli nedenlerden dolayı bu en üst tabaka su ve yağ kaybetmeye başladığında cildimiz kurumaya başlar. Kişilerin ciltleri doğal olarak kuru olabildiği gibi çeşitli nedenlerle gelişen su ve yağ kaybı ile sonradan da kuru hale gelebilir. Bu nedenle daha önceden farklı bir cilt tipiniz olsa bile hayatınızın bir döneminde kuru cilt sorunu yaşayabilirsiniz.
Kuru cilt genellikle kadın erkek ayırımı yapmaz ama yaş ilerledikçe görülme olasılığı artar. Bazı kimseler ise bu konuda genetik olarak şanssızdır.
Cilt Kuruluğunun Sebepleri Nedir?
Cildi kurutan etkenlere bir göz atarsak bunlarla daha kolay mücadele edebiliriz.
-Yaptığımız iş, kullandığımız kimyasallar cildin kurumasına neden olabilir. Kuaförler, sağlık çalışanlarının kimyasal maddelere maruziyeti yüksektir.
-Kullanmak zorunda olduğumuz bazı ilaçların yan etkisi kuru bir cilt olabilir. Akne tedavisinde kullanılan ilaçlar örnek verilebilir.
-Bazı cilt hastalıkları kuru bir ciltle kendini gösterir. Sedef hastalığı bunların en çok bilinenidir.
-Hava şartları cilt üzerinde etkilidir. Özellikle sıcaklığın düştüğü ve nemin azaldığı kış aylarında cildi daha çok kurutabilir.
-Aynı şekilde evde, işte kullandığımız ısınma şekilleri de etkendir. Kalorifer, yerden ısıtma vb. nemi azaltan ısınma şekilleri kuru bir cilde neden olabilir.
-Vücudun ihtiyacından daha az alınan sıvı miktarı cildin kurumasında önemli bir etken olabilir.
-Banyo alışkanlıkları da cildin yapısını etkilemektedir. Uzun ve sıcak banyolar sanılanın aksine cildi nemlendirmez kurutur. Bu arada klor seviyesi yüksek havuzlarda uzun süre vakit geçirmekte cilt kuruluğuna neden olabilir.
– Cilt yapısına uygun olmayan, uygun şekilde ve zamanda kullanılmayan kozmetik ürünler de cilt kuruluğunda etken olabilir.
Cilt Kuruluğunun Belirtileri
Deride gri beyaz bir renk, kaşıntı hissi, pul pul dökülme, kepeklenme, çatlama ve kızarıklıklar kuru bir cildin habercisi olup oldukça da rahatsız edicidir. Daha uzun vadede ise esneklik kaybı nedeni ile çabuk kırışma ve erken yaşlanmaya sebebiyet verebilir. Bunlarla savaşmak adına alınabilecek bazı önlemlerle cilt kuruluğunun önüne geçmek mümkündür.
Cilt Kuruluğunu Önlemek için Neler Yapılabilir
Öncelikle unutulmamalıdır ki bu önlemler uygulandığı süre içinde etkilidir. O yüzden bu önlemleri içeren bir hayat tarzı geliştirmek ve bu önlemleri günlük rutinimize eklemek gereklidir.
-Su Tüketimi: Vücudumuzun çok büyük bir kısmını suyun oluşturduğunu biliyoruz ve bu nedenle günlük düzenli su tüketiminin önemi artık tartışmaya açık değildir. Cilt kuruluğunu da önleyebilmek için günlük en az 2-2.5 litre su tüketimi öneriler arasında ilk sırada yer alır.
-Beslenme Alışkanlıkları: Hücreleri çevresel hasarlardan koruyarak daha sağlıklı bir cilde olanak sağlayabilmek için beslenme rutinine suyla birlikte antioksidanlar ve omega 3’den zengin besinler eklenmelidir.
-Kıyafet Seçimi: Kıyafetlerde sert tahriş edici kumaşlardan uzak durarak bol, rahat ve doğal kumaşlar tercih edilmelidir.
-Eldiven Kullanmak: Özellikle gerek işyerinde gerekse evde elle temas eden kimyasalları kullanırken örneğin bulaşık yıkarken ya da saç boyarken eldiven giymek alışkanlık haline getirilmelidir.
-Dış Ortam Kıyafetleri: Kışın özellikle soğuk havanın etkilerinden korunabilmek adına ellerimiz için eldiven, yüzümüz için atkı bere vb. koruyucu kıyafetler giymek gereklidir.
-Nemlendirici Kullanmak: Nemlendirici kullanımı kuru cildin önlenmesinde en az sıvı tüketimi kadar önemlidir. Nemlendiriciler aracılığı ile su ciltte sabit tutularak kaybolması önlenir. Eller, yüz ve vücudun suyla her temasından sonra nemlendirici kullanmak alışkanlık haline getirmelidir. Nemlendiricileri görebilecek alanlara koymak, çantada bir nemlendirici bulundurmak kulanım sıklığını artırmaya yarar sağlar.
-Güneş Koruyucu Kullanmak: Dış ortama çıkarken güneş koruyucu ürünler kullanmaya dikkat edilmelidir. Kış aylarında bile UV ışınlarının zararlı etkileri devam eder. Bu nedenle nem dengesini koruyabilmek için kış aylarında bile bu ürünlerin kullanması alışkanlık haline getirilmelidir.
-Uyku Düzeni: Uyku tüm vücut hücreleri için tekrar yenilenme, tamir olma zamanıdır. O nedenle sağlıklı bir yaşam için mutlaka düzenli bir uyku alışkanlığı şarttır. Cilt hücreleri içinde yenilenme süreci olan bu süreç cilde uygun ürünlerle ,yumuşatıcılarla desteklenirse cildin nem dengesini tekrar kazanması sağlanır.
-Kullanılan Kozmetik Ürünler: Hem cilt bakımı için hem gündelik yaşam için seçilen ürünlerin mutlaka cilt yapısına uygun seçilmesi ve mümkün olduğunca az ürün kullanılması ciltteki tahrişi de azaltacaktır. Cilt bakımı için sabahları güneş koruyucu, nemlendirici geceleri ise bir yumuşatıcı ile yetinilebilir. Duşta cildi kurutan sabunlar yerine de ek olarak nemlendirici içeren duş jelleri ,temizleyici kremler tercih edilmesi önemlidir.
Temizlik için kullanılan ürünlerinde tahriş edici özelliği az ürünlerden seçilmesi gerekmektedir.
-Suyla Temas: Günde en fazla bir defa duş almaya, duşta ılık su kullanmaya, suda geçirilen süreyi 10 dk dan kısa tutmaya dikkat edilmesi etkilidir. Duş esnasında sert ovalama, keselemeden uzak durularak gerekirse kimyasal peelingler tercih edilmesi gerekir. Banyodan sonra kurulanırken cilde sert temas ve ovalamalardan kaçınılması, yumuşak bir havlu tercih edilmesi gereklidir.
Gün içinde cildi nemlendirdikten sonra var olan nemi hücre içinde daha çok tutabilmek için shea, kakao yağı, kuşburnu yağı ya da vazelin içere ürünlerle cilt desteklenebilir. Bu ürünlerle nem hücre içine hapsedilir böylece nem daha uzun süre hücre içinde kalır.
Bu önlemlere rağmen eğer hala kuru cilt sorununuza çare bulamıyorsanız mutlaka bir uzman desteği almanız gereklidir.