Lifler gıdaların bağırsaklarda sindirilemeyen kısımlarıdır. Suda çözünen ve çözünmeyen olarak 2 gruba ayrılmaktadır. Suda çözünen lifler bağırsakta jel kıvamına gelerek sindirim sisteminin çalışma hızını artırmaktadır. Suda çözünmeyen lifler ise tokluk hissini uzatarak kabızlığa ve kabızlığa bağlı diğer rahatsızlıklara iyi gelmektedir.
Diyet lifinin kolon kanseri, obezite, kalp-damar hastalıkları gibi bazı rahatsızlıklar üzerine olumlu etkisi yapılan çalışmalarla ortaya çıktıktan sonra diyet lifi tüketiminin önemi artmıştır. Ayrıca, diyet liflerinin obezite, tansiyon, hemoroit, diyare, bazı bağırsak rahatsızlıkları, hipertansiyon, damar ve bağışıklık hastalıkları üzerine etkileri olduğu belirtilmektedir.
Stevens ve arkadaşları (2002), tarafından yapılan klinik çalışmalarda yüksek lifli diyetlerin, diyabet üzerine etkisi araştırılmıştır. Özellikle suda çözünebilir lifin yemek sonrası glikozu ve insülin konsantrasyonunu hem diyabeti olan hem de olmayanlarda düşürdüğü görülmüştür. Ayrıca diyet liflerin karbonhidrat emilimini ve tokluk serum glikoz düzeyini azalttıkları rapor edilmiştir.
Gıdalar genellikle sindirim enzimleri yardımı ile parçalanırken, diyet lif sindirim enzimlerinden etkilenmeyerek sadece barsak içerisinde bulunan yararlı bakteriler tarafından parçalanmaktadır. Bu olaya kolonda fermentasyon denilmektedir. Kolonda fermentasyona uğrama yüzdesine göre diyet lifinin barsak sağlığını daha iyi koruduğu bildirilmektedir. Toplam diyet lifinin yaklaşık yarısı bağırsakta fermentasyona uğramaktadır. Çözünür lif daha çok fermente olmaktadır. Örneğin; kuru baklagiller %100 fermente olurken kepek ve buğday % 20–80 arasında fermente olmaktadır. Bu nedenle kuru baklagillerin düzenli tüketilmesi barsak sağlığı açısından oldukça olumlu olduğu bildirilmiştir
* Suda çözünen liflerin kan şekerinin düzenlenmesinde,
* LDL kolestrolün düşürülmesinde,
* Suda çözünmeyen lifler ise kabızlığı ve hemoroidi önlemede,
* Tokluk hissi vermesi sebebiyle zayıflama diyetlerinde,
* İstenmeyen bakteri ve mantarları vücuttan uzaklaştırmasıyla ciltte akne ve sivilce oluşumunu engellemede,
* Kan şekerini regülasyonunu kontrol altına almada,
* Organlarda oluşan iltihapların azalmasında,
* Genel sağlık kalitesinin artırılmasında etkilidir.