Soğuk havalarda, özellikle de herkesin evlerde daha çok vakit geçirdiği bu dönemde akşamları keyifli ve sağlıklı atıştırmalıklara ihtiyacımız daha da çok arttı. Sokaktan bir anda gelen bozacının sesi, tam da ihtiyacınız olan şey aslında. Kışın en güzel lezzetlerinden biri olan boza tarçın ve leblebi eklemesiyle hem oldukça sağlıklı hem de lezzetli bir seçenek.
Osmanlı’dan günümüze kadar gelmeyi başarmış geleneksel bir içecek olan boza mısır, buğday, arpa, darı, pirinç ve yulaftan oluşuyor. İçeriğinde demir, fosfor, kalsiyum, A, B1, B2, C ve E vitaminleri bulunan boza Türkiye’de genellikle darı irmiği, su ve şeker ile yapılıyor.
– Boza içerdiği zararsız asitler sayesinde sindirim sisteminin desteklenmesinde önemli rol oynar. Bozadaki bu zararsız asitler, midedeki asit seviyesinin sağlıklı bir seviyede kalmasını sağladığı gibi asit dengesinde de rol oynar. Böylece hazmı kolaylaştırır, şişkinliğin önüne geçer, midenin dinlenmesini sağlar ve bağırsakları temizler.
– Kış mevsiminin vazgeçilmez lezzetlerinden olan boza, bu mevsimin en çok görülen rahatsızlıklarına da iyi gelir. Soğuk havalarda ve mevsim geçişlerinde sıkça karşılaşılan solunum yolları enfeksiyonları ve soğuk algınlığı için boza iyi bir çözüm olabilir. İçeriğindeki A, B, C ve E vitaminleri sayesinde soğuk algınlığı ve inatçı öksürüklere iyi geldiği bilinen boza, özellikle çocuklarda solunum yollarının rahatlamasına yardımcı olur.
– Emziren kadınların düzenli boza tüketmesi anne sütünün artırılmasında etkili olur. Hem anne adayları hem de yeni anneler için oldukça şifalı olan boza vitamin ve mineral içeriği sayesinde anne sütünü artırırken, yeni doğan bebeğe de iyi gelir. Özellikle emzirme döneminde hem annenin hem de bebeğin daha sağlıklı bir kemik yapısına sahip olmasını ve kemiklerin güçlenmesini sağlar.
– Bozanın içeriğinde bulunan vitamin ve minerallerin yanı sıra antioksidan yapısı sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinir. Kış mevsiminde düzenli olarak boza tüketmek, vücudun savunma sisteminin güçlenmesini sağladığı gibi kanserle mücadeleye de destek olur. Vücut direncinin artması, uzun vadede kanserle mücadele etmeyi kolaylaştırır ve kansere yakalanma riskini minimuma indirir.
– Boza, cilt ve saç sağlığının desteklenmesinde de etkili bir içecektir. İçeriğinde B12 vitamini bulunan boza, bu özelliği sayesinde cilt ve saç sağlığını olumlu yönde etkiler. Cildi nemlendirip daha sağlıklı, canlı ve eşit görünmesini sağlarken, saç dökülmelerini engeller ve saçın daha hızlı uzamasına yardımcı olur.
– İyi bir enerji sağlayıcı olan bozanın içeriğinde bolca bulunan B vitamini, yorgunluğa karşı sizi zinde tutmaya yardımcı olur. Boza tüketmek vücudun ihtiyacı olan enerjiyi sağladığı için özellikle spor yapılırken rahatça tüketilebilir. Ayrıca zor ve yorucu bir günde de ara öğün olarak boza tercih edilebilir.
*Boza da tüm faydalarına karşın, diğer tüm besinler gibi dikkatli tüketilmelidir. Aşırı tüketimi ishal, gaz ve şişkinlik sorunlarına sebep olabilir. Ayrıca bozanın yüksek kalorili bir içecek olduğu ve karbonhidratının yüksek olduğu unutulmamalıdır. Ortalama, 250 kalori olan bir bardak bozada yaklaşık 30 gram karbonhidrat vardır ve içeriğinde şeker bulunur. Bu sebeple hamileler, diyabet hastaları ve zayıflama sürecinde olanlar dikkatli tüketmelidir. Günde ortalama 1 çay bardağından fazla boza tüketmek kilo alımına neden olabilir.
Evde Yapmak da Mümkün!
Bozayı sevmeyen yoktur, ancak her an bulmak mümkün olmuyor. Zaten evlere kapandığımız şu günlerde dışarıdan alınan yiyecek ve içeceklere karşı da biraz mesafeliyiz. Peki bozayı evde yapmaya ne dersiniz?
Malzemeler
2 bardak pilavlık bulgur
Yarım bardak pirinç
6 bardak su
1 tatlı kaşığı yaş maya
1 çorba kaşığı toz şeker
1 bardak ılık süt
Kıvamını ayarlamak için:
1 bardak toz şeker
5 bardak su
Hazırlanışı:
İlk olarak iyice yıkadığımız pilavlık kalın bulgur ve pirinci büyük bir tencereye alalım. Üzerlerine 6 bardak suyu ekleyip, her ikisi de iyice yumuşayana kadar orta ateşte kaynatalım. Kaynayarak püre haline gelmiş olan bulgur ve pirinç karışımının suyunu süzelim ve ince delikli bir süzgeçten geçirelim. Çıkan posayı suyunu iyice sıktıktan sonra atalım.
Süzgeçten geçtikten sonra iyice lapa haline gelen bulgur ve pirinç karışımını oda ısısında soğuyana kadar bekletelim. Bozanın ekşimesini sağlayacak olan maya karışımı için; ılık süt, yaş maya ve toz şekeri farklı bir kap içinde karıştıralım.
Soğumuş olan lapa karışımını tekrar bir tencereye alalım ve üstüne hazırladığımız maya karışımını ekleyerek karıştıralım. Tencerenin kapağını kapatıp güneş görmeyen karanlık ve serin bir ortamda 1 gün kadar bekletelim. Mayalanması için beklettiğimiz boza karışımının kapağını zaman zaman açarak havalanmasını sağlayalım.
24 saat bekleyen bozaya toz şeker ve sonradan ilave edilecek olan suyu yavaş yavaş ekleyip, kıvamını ayarlayalım. Hem soğuması hem de daha çok kıvam alması için dolapta bekletelim. Hazırladığımız bozayı, kavrulmuş leblebi ve tarçın ilavesiyle servis edelim. Afiyet olsun!